25 Haziran 2016 Cumartesi

Kdrama İzleme Listem

Hu huu!

Geçtiğimiz günlerde "Bana K-drama Önerin!" çığlığıma cevap veren blogger dostların tavsiyeleri üzerine oluşan liste aşağıdaki gibidir efenim. Tavsiye sırasına göre izlemeye başladım açıkçası, bu listeden de öncelikli olarak bunu izle diyeceğiniz dizi varsa hayır demem. Şu aralar Cheese in the Trap izliyorum. 

She Was Pretty
Reply 1988
Cheese in the Trap
Another Miss Oh 
Signal
Oh My Venus
Descendants of the Sun
Plus Nine Boys (izlenebilitesi var!)
Splash Splash Love
Remember / War of the Son
Adolescence Medley
Cunning Single Lady
Mariage Contract
Ojacyo Brothers
Another Miss Oh
Beautiful Gong Shin
My Amazing Boyfriend
Dating Agency: Cyrano
Goodbye Mr. Back
Jackpot
Please Come Back
Mister
Scholar Who Walks
Beautiful Mind
Beautiful Gong Shim
Doctors

Yeni dizilerden güzel olan var da bana söylemiyorsanız küserim bak :) Yenilerden de önerin ki günceli de takip edebileyim.

Edit: Chee in the Trap bitti efenim ^^' Çemkirmelerimi üşenmezsem bir ara yazacağım. Şimdi sırada Nabrut'un önerisiyle Another Miss Oh var ve ikinci dizi olarak Signal



10 Haziran 2016 Cuma

Zülfü Livaneli - Konstantiniyye Oteli: Ah!

Hu hu, nabersiniz? 


Bloguma dönüş yaptım madem o vakit okuduğum kitaplardan da az biraz bahsedeyim dedim ve son okuduğum, yeni bitirdiğim Zülfü Livaneli - Konstantiniyye Oteli kitabını yazmaya karar kıldım. zira kitap beni pek hayal kırıklığına uğrattı. Spoiler vermeden yazacağım ama zaten spoiler verecek bir şey yok içerikte. 

Konstantiniyye oteli
Zülfü Livaneli - Konstantiniyye Oteli


Kitap yeni bir otelin açılışına gelen birbirinden özel seçkin insanların oluşturduğu 300 kişiyi ve bu seçkin kişilere hizmet eden otel çalışanları, garsonları ele alan kısa hayat hikayelerinden oluşuyor. 

İstanbul'un seçkin insanları; müteahhitler, tarihçiler, meşhur köşe yazarları, iş adamları, cemiyet hayatının insanları ve birtakım ünlü simaları erken yılbaşı kutlaması ve büyük Konstantiniyye Oteli açılışı için otelin balo salonunda toplanırlar. Farklı tip ve görgüde insanlardan oluşan davette 30 masa ve her masada 10 davetli bulunuyor. Zülfü Livaneli, her birinin hayatına teker teker bakmamızı sağlıyor. Tabii bu davette hayatlarına dahil olduğumuz tek kişi davetliler değil, garsonlar ve organizasyonu yöneten, otel sahibinin şirketinde çalışan, kitabın baş kahramanı Zehra ve sevgilisi Emre'nin de hayatına kısa yolculuklar yaparız. Davetliler gibi garsonlar da çeşitlilik gösterir, aslında hayatın içinde görmeye alışık olduğumuz kişiler manzarası çizmeye çalışmış yazar; kimisi roboski katliamında aile bireylerini kaybetmiş bir genç, kimisi işid sempatizanı aklı yitik genç, kimisi adı gibi Garip... Oteldeki konuklar ve garsonlar İstanbul portresini oluşturuyor adeta. Hatta toplumun yansıması diyebiliriz. 

Kitapta Gezi Parkı, Uludere (Roboski), kadın cinayetleri gibi detaylar yer alıyor. Kah bir davetlinin hayatından kah bir garsonun hayatından ülke gündemine oturmuş önemli olaylar anlatılıyor, konuya parmak basan yorumlar yapılıyor.