27 Aralık 2016 Salı

Kitap Okuma Alışkanlığımı Nasıl Kaybettim?

Başlığı okuyanlar şok! :)

Bu aralar herkes "kitap okuma alışkanlığımı nasıl kazandım?" temalı yazılar yazıyorken ben de son günler yaşadığım okuyamama durumunu yazmaya karar verdim. Aslında bu temada okuduğum yazılar biraz eski, bir ara bloglar arası böyle bir yazı zinciri oluşturulmuş muhtemelen ve ben yeni denk gelip 4-5 tanesini üst üste okuyunca bir durup kendime baktım ve bu yazı çıktı ortaya. İlerleyen zamanlarda "Nasıl kazandım?" yazsını da yazarım elbette zira kendimi bildim bileli okurum. 

2016 senesi kitap okuma açısından çok verimsiz bir yıl oldu benim için. Yıllık 50 kitap okuma hedefi koymuştum ama yanılmıyorsam 17 tane okudum. Hedefin yarısına bile ulaşamamış olmak çok acınası benim açımdan. Onca koşturma arasında şahane bir şekilde kitap okuyan insanları görünce (Bkz: hikaru) benim bu okuyamama durumum daha bir rahatsız edici olmaya başlıyor. 2016 senesinin ilk beş ayını KPSS sebebiyle kitap okumadan geçirdim. Bu 5 ay o kadar kitap okumadım ki kitap okuma alışkanlığımı yitirdim resmen. Geçtiğimiz günlerde twitter'a da yazmıştım; "o kadar kitap okuyamıyorum ki bir insan ancak bu  kadar okuyamaz.." Hakikaten de öyle. Kpss süresince deliler gibi kitap okuma hayali kuruyor, kitap alışverişi yapıyordum lakin sınav geçip gidince kitap okumaya dönüş yapamadım. Kitap okumayı çok istiyorum ama bir türlü okuyamıyorum. Vay arkadaş neymiş bu böyle. Kitap aldığım halde okuyamıyorum. Sinirlenmemek namümkün! 

Mayıs ayında geçtiğimiz günlerde blogda da bahsettiğim Kitap Ağacı Ailesi grubuna katıldım. Ayda iki kitap belirliyor okuyoruz. Hah işte Kitap ağacı Ailesi olmasa bu kadar kitap bile okuyamayacaktım muhtemelen. Bi' de işin kötü yanı hep bana hitap etmeyen kitaplar okudum, o da biraz etki etti okuyamama halime. Misal hep Virginia Woolf okumak istemişimdir ki okudum da ama öyle zor okudum ki anlatamam. Mrs Dalloway kitabını seçmiştik, bilinç akışı tekniğinin önemli eserlerinden, yazarlarından biri kabul ediliyor yazar malum lakin kitabı çok zor okudum. Bitsin diye mücadele ettim Böyle kötü seçimler de kitap okuma isteğimi az biraz köreltmiş olabilir. Mayıs ayından bu yana okuduğum birkaç kitap haricinde sevdiğim kitap olmadı. Onları da yıl bitmeden blogda yazarsam ne güzel olurdu. Neyse. 

Eskiden bu yana eş zamanlı olarak birkaç kitap birden okumayı severim. Her odada bir kitap okur, her odada mutlaka bir kitabım olurdu. İçerik olarak sevmediğim bir kitaba denk geldiğimde okuduğum başka bir kitaba geçer tekrar o kitaba dönerdim falan böylece sıkıcı bile olsa kitabı kolayca bitirirdim. Bu sayede bir haftada en az 3 kitap okumuş olurdum. Şimdilerde ayda iki kitabı zor okuyorum. Okuyamadığım halde kitap almaya devam ediyor oluşum da ayrı bir ironidir. 

Biri bana bu günlerin geleceğini söylese inanmazdım. Şimdi ise yaşıyorum. 2017 yılının bol kitaplı bir yıl olmasını diliyorum kendim için. Kitap okuyamamak çok can sıkıcı. Durumun farkında olup da bir şey yapamamak, üstümdeki ataleti atamamak ayrıca sinir bozucu. Şimdilerde Onca Yoksulluk Varken'i okuyorum. Bitince Hasan Ali Toptaş'ın Kuşlar Yasına Gider kitabını okuyacağım. Hasan Ali Toptaş çok uzun zamandır okumak istediğim bir yazar kitabını okumak için sabırsızlanıyor olmam eski günlerime dönüş yapacağıma dair bir sinyaldir umarım :) 

Siz de durumlar nedir? Yoğun temponuza rağmen kitap okuyabiliyor musunuz? 
Benim gibi olmayın, okuyun :)) 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere efenim; saygılar sevgiler ve daha neler neler.. 

9 Aralık 2016 Cuma

Emanet Kitap Verme Sorunsalı

Size okuyup sevdiğim bir kitabı tanıtacak, altını çizdiğim satırları alıntılayacaktım ama kitap elimde değil dostlar. Kitaplığa bakıyorum yok, dolaba bakıyorum yok, nerede bu kitap yav derken düştü aklıma o meşum gün; emanet vermiştim! Ben o kitabı o kıza emanet verdiğimde Ayşe tatile çıksın operasyonu başlmsalkjfakf tamam tamam abarttım fakat şöyle söyleyeyim bahar geldi geçti kitap gelmez oldu. Ki ben kitap biriktirmeyi pek sevmeyen biriyim. Sevdiğim kitapları paylaşırım ama üzerinden on dört bahar geçince eskisi kadar paylaşımcı olamıyor insan. Şimdilerde kitap dostu kişilere emanet vermeye çalışıyor, sevdiğim bir kitapsa peşine düşüyorum. Çünkü eskiye nazaran kitap biriktirmeyi seviyorum :) 

Kitap alışkanlıklarım değişti zaten az biraz. Mesela eskiden kitap satırlarını çizmezdim zira eskiden ablamın kitaplarını okurdum. O hoşuna giden satırları çizmekte serbestti ama ben kat'a çizemezdim. Bir defasında ergen anıma denk gelip okuduğum distopik bir seride satır çizmiştim üstelik fosforlu kalemle nasıl kızmıştı :) Şimdilerde kendi kitaplarımı aldığım için sevdiğim satırları çiziyorum, yanına notlar aldığım bile oluyor. Mis! 

Kitap okuma alışkanlıklarım böyle değişti işte. Ablamdan önce ve sonra diye ayrılıyor dönem. O evlenip gidince kitap krallığımı ilan ettim. Önceden bir kitabı ortada bırakmama asla izin vermez, kızardı. Kitabı okurken habire kenarını kıvırma, üstüne bir şey koyma, üstünde bir şey yazma izi kalır, kapağını çok açma, kapağını katlama bla bla bla... Bir de onun okumadığı bir kitabı okuyorsam kitapla ilgili hiçbir şeyden bahsetmeme izin vermezdi. Kitapta şöyle bir şey öğrendim desem kızardı. Arka kapakta yazıyor desem bile söyletmezdi. Ben de bazen gıcıklık olsun diye kitabın içeriğine uygun bir şekilde sahte final yazar dev spoiler verirdim :) Gıcık olma gıcık et demişler =) 

Emanet kitap verdiğim kişiler kitaplarımı geri getirebilir mi lütfen? Teşekkürler.