Selam dostlar, yine ben.
2019 yılını tıpkı 2018 yılını
kapadığım gibi Z raporuyla kapatmaya geldim. 2018 Z
Raporu’nu yazarken 2019 yılında aktif bir Blogger olacağımı düşünüyordum.
Ne oldu? Bir (1) tane bile yazı yazmadan geçirdiğim bir yıl oldu. Düşünebiliyor
musunuz; 2018 Aralık ayında Z raporu yazısını yazdım ve hop 2019 Aralık’a kadar
blog boş geçti :) Tabii sizin umurunuzda değil ama bana epey garip geldi
doğrusu. Ve şimdi yine bir Aralık ayındayız; ben yine Z raporuyla buradayım. Bloğun
konseptini bu yönde mi değiştirsem acaba? Senede bir gün yazı! Nasıl ama? :) 2020
yılında böyle olmamasını umarak bir önceki yılın raporunda yazdıklarıma da göz
gezdirerek yeni Z raporuna geçiş yapıyorum.
2018 Z raporuna Nisan ayıyla
başlamışım. Küçük adam Selimişko’nun hayatımıza girdiğini mutlulukla
duyurmuşum. Selim şu sıralar bir buçuk yaşında ve peşimde “Lali! Lali!” diye
koşturuyor. Asla Nazlı diyemiyor; yirim! O kadar güldürüyor ki bizi anlatamam. Hasan Ali Toptaş’ın Ben Bir Gürgen Dalıyım diye bir kitabı
var. Orada yanlış hatırlamıyorsam eğer yaşlı bir marangozun atölyesinde, duvar
dibinde günlerce bekleyen gürgen dalı, kendi halini unutup işleri kötü diye
hüzünlenen marangoza dertlenip, ‘yüzü azıcık gülse olduğumuz yerde
yeşillenirdik’ diyordu. Biz de öyleyiz, Selimişko azıcık gülse
olduğumuz yerde yeşilleniyoruz :) Muazzam bir velet. Halasına mı çekti nedir
bilmiyorum ki :)
2018 yılında gerçekten birçok sorun
yaşadık. 2019 yılı çok şükür öyle değildi. Hatta yeniliklere adım attık yılın
son çeyreğinde. Taşınıyoruz. 20 küsur yıldır oturduğumuz evden 2020’nin ilk üç
aylık döneminde ayrılacağız gibi görünüyor. Aylardır tadilat yaptırıyoruz evde,
asla bitmiyor. Tam artık hazır gibi ya ufaktan toparlanalım dediğimiz noktada
dur şurayı da şöyle yaptıralım diyoruz lakin bitmiyor. En son 20 yıl önce falan
taşındığımız halde birkaç yılda bir taşınıyormuşuz gibi gözümüzde büyüyor
taşınmak. Ama güzel şeyler bunlar, yenilik iyidir.
2019 yılında iş anlamında fena
şeyler olmadı hayatımda. Bir şeyler güzel gitti. Sene biterken verimliliğimi
kaybetmiş ve hunharca çıkış yolu arıyor olsam da bu günlerin geçici olduğunu,
toparlanacağımı biliyorum. (Allah’ım?) Minimal bir hayat yaşama arzumu kendi
çapımda gerçekleştiriyorum. Fazla isteğim, hırsım yok. 2019 iyiydi diyebilirim
bu noktada.
Bu yıl Pazar kahvaltıları full
bizim evde oldu. Ablamlar, abimler, gelinler, damatlar, yengeler, amcalar,
halalar, neneler, kuzenler derken neredeyse tüm yıl Pazar günleri kahvaltı
sofrasına oturduk. Sekiz kişilik masaya dönüşümlü oturmuş olsak da Pazar günlerinin
kalabalık, şenlikli, birlikte geçmesinden memnunum. Ah bir de o asla bitmeyen
mutfak kalabalığı olmasa tadından yenmeyecek :))
2019 yılıyla ilgili tek utancım çok
ama gerçekten çok az kitap okumam oldu. Canım kitaplarımın birçoğu beni
bekliyor dolaplarda. Resmen sadece bir yerden bir yere giderken otobüste kitap
okudum bu yıl. Ve emin olun yaşadığım şehirde en uzak mesafe 50 dakikalık
otobüs yolculuğu ki ben prensip olarak yolculuğun 30 dakikadan fazla sürdüğü
yerlere asla gitmiyorum! :))) 2020 ile ilgili özen göstereceğim yegâne şey
kitaplar olacak. Mydestinyblog
ismiyle açtığım Instagram hesabımda 2020’de daha çok kitap paylaşacağım
inşallah. Sizi de beklerim.
Yeni yıl için beklentim yok :)
Sağlıklı, huzurlu olalım yeter. Yapmak istediğim, zeminini hazırladığım ufak
tefek şeyler var ama bir şey kesinleşmeden önce söylemeyi sevmeyengillerden
olduğum içün detay vermeyeceğim. 2020 Z raporunda inşallah =) Bloğa ayda bir
yazı gireceğim diye kendime söz veresim var ama yapamayacağımdan o kadar eminim
ki. Umarım bir şeyler olur da buralara uğrarım.
2020 Ocak ayında görüşelim
inşallah. Buraları okuyan varsa selamlar :)