Her gün mutlaka yirmi-otuz sayfa kitap okuyan ben son zamanlarda bütün kitapları elimde süründürür hale geldim.. Üstelik hepsi de emanet kitap.. Okuma moduna geçiş yapmak üzere son zamanlarda okuduğum birkaç kitaptan kısa kısa bahsedeyim dedim.
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Mehmet Uzun) : Kitap Baz ve Kevok’un ölüm yolculuğuyla başlıyor. Sonra ikiliyi ölüme götüren olaylar anlatılıyor bölüm bölüm. Her bölüm yaklaşık yirmi beş sayfa, uyumadan önce düzenli olarak yirmi beş sayfa okuma alışkanlığı kazandım bu kitap sayesinde :) (şu sıralar kaybetmiş olmam yeniden kazanmayacağım anlamına gelmiyor :P) Değişik bir roman. Kitap Baz ve Kevok adında iki kişinin hayatını anlatıyor ülke sorunlarıyla birlikte. Baz Şahin, Kevok ise Güvercin demek. Hiç alakası yok ama Kevi de keklik demek. Kimliğinde adı Keklik, Güvercin yazan birini görürseniz alay etmeyin, o ismin orijinali emin olun başka bir şeydir ve o zamanın şartlarında başka isim kabul edilmediğinden Türkçe karşılığı yazılmıştır.. Gılgamış Destanı’ndan bir alıntı var kitabın girişinde, Gılgamış’ın karanlıklardan geçip aydınlığa kavuşmasıyla ilgili küçük bir alıntı. Baz ve Kevok’un da olayı aynı: Karanlıklardan geçip aydınlığa kavuşmak.
“İnançları farklı, dilleri farklı, kimlikleri farklı diye insanlar birbirine düşman olmamalı. İnsan bir kimliğe bir dine, bir dile sahip olarak dünyaya geliyor ve bunlarla büyüyüp yaşıyor. Bundan insanın günahı, suçu ne?” (Sf: 315.)