30 Eylül 2012 Pazar

Mim: Bi' sürü soru

Bu mimi yazmayan bir ben kalmıştım :’) Burcu, Korelim ve Bunu Sevdim sağ olsun beni üç koldan mimlemiş, oturdum yazdım.

gong yoo



1. Çaresi bulunmayan bir hastalığa yakalandınız ve bunun sonucunda yaklaşık 1 yıllık ömrünüzün kaldığını öğrendiniz. Kalan 1 yılınızda ne yapardınız ?

Neden böyle acıklı şeyleri merak ediyorsun ki arkadaş..

- Hmmm… Önce birkaç gün reddederim hastalığı sonra eşşek gibi kabullenirim ve ardından dramlardan dram beğenirim kendime.   Aslında tam olarak Misa, 1 Litre Gözyaşı, A love to kill ve Tree of Heaven karışımı bir dram çıkar ortaya, o potansiyel var bende. En en en kötüsünü düşünürüm diyecem (genelde öyle yaparım) ama ölümden kötüsü ne olabilir di’mi? Bu yüzden pattadanak aileme söylerim diğer türlü sakız olur konu söyleyemem kahrımdan :D

Ne yapardım sorusuna net bir cevap veremiyorum çünkü kesin salak gibi sürekli ağlar sızlar kalan ömrümün yarısını çöp ederim. Diğer yarısında ise aileme ve yakınlarıma birkaç mektup yazarım vasiyetname gibisinden sonra da mümkünse, sağlığım el veriyorsa bir uzak doğu kaçamağı yaparım. Annemler de gaddar değil heralde, ölmeden önce Kore’yi, Japonya’yı görmemi sağlarlar =D Kesin sağlarlar hem de haa, hastayım yalanı mı atsam ne etsem asdfasj sapıtmadan diğer soruya geçiyorum :D

2. Fobileriniz, takıntılarınız var mı ? Varsa neler?

- Fobilerim: Zifiri karanlıktan hoşlanmam, ışık açık yatmam elbette ama sokaktan gelen ışık olsun ay ışığı olsun ya da antreden illa ışık gelmeli odaya yoksa olmaz. Hmm başka… Her türlü böcek, evde tek kalmak :D Haa bak bir de Tıp Fakültesi fobim var, beni denek olarak kullanırlar diye gitmeye tırsıyorum =P Yok yok şaka, ama aklımdan geçmiyor değil hani :D

-Takıntılarım: Çıt çıt veya tak tak gibi ufak tefek seslere illet olurum. Ters dönmüş terlikleri mutlaka düzeltirim diğer türlü bakamam. Telefon ve monitör ekranının kirli olmasına asla tahammül edemem, hemen temizlerim aynı şekilde ellerimin de kirli olmasına hatta kuru olmasına dayanamam sürekli yıkar, kremlerim. Islak bardak, tabak çanak kullanamam hepsi kuru olmalı. Kadife kumaşa dokunamam. Çay kahve gibi içecekleri dibine kadar içemem. Bardağım ağzına kadar dolu olmalı, annem yüzünden gelişti bu takıntı kadın bardakları yarım dolduruyor resmen, neymiş: Dudak payı. Zenciyiz biz zaten he. Haa bak bir de çayımı karıştırdıktan sonra çay kaşığımı çıkarırım mutlaka ve çıkarmayanları uyarırım ve çay tabağı olmadan çay içemem, o tabak olmalı.

Bir de dizi-film izleyeceksem eğer illaki jeneriğini görmeliyim yoksa izleyemem, bu yüzden TV’de film izlemem hiç hep kaçırırım çünkü gerçi kaçırmasam da fark eden bir şey olmaz abim gıcıklık yapar filmin sonunu söyler.


3.Bir sabah kalktınız ve dünyada hiç bir insan olmadığını öğrendiniz, ne yapardınız?

-Korkarım! Kitap okurum, kdrama izlerim ve uyurum. Bu üçlü yeter bana =)

4.Dünyayı dolaşmak isteseniz hangi ülkeden başlardınız? Neden?

-Türkiye’den başlarım daha doğrusu Karadeniz Bölgesini gezer sonra Kore başta olmak üzere tüm Asya’yı gezerim. Merak işte.

5.İtiraf edin prens/prenses’e dönüşür diye kaç kurbağa öptünüz?

- Hiç. Ne acayip saçma salak bir soru. İsmail abi olsa ne güzel cevap verirdi ha buna :D En azından ağız-kulak repliği yakışır buraya :D

6.En son yaşadığınız küçük düşürücü, unutamadığınız olay?

- Küçük düşürücü değil ama garip hissettiğim bir olayım var: Geçen yaz kuzenle ramazan ayından bir gün önce çarşıya çıkmıştık, hava aşırı derecede sıcak falan.. Neyse gez toz derken acıktık haliyle ve -yine haliyle- tantuni yedik. Yaz mevsiminde tantuni yenmez bence, zaten hava sıcak üstüne gidip yağlı şeyler yemeye ne gerek var… (Akıllandım artık) Yedikten sonra eve geldim ve feci şekilde rahatsızlandım. Mide bulantısı, baş dönme, halsizlik ne ararsan var… Parmağımı bile oynatamıyordum, o kadar kötüydüm ki ağlamak istiyordum habire. Neyse apar topar doktora gittik ve ne oldu? Hastanenin kapısından içeri girer girmez kendimi dünyanın en sağlıklı insanı hissetmeye başladım! Kendimden şüphe ettim resmen evdeki halim neydi, nefes alırken bile midem bulanıyordu ulen! Birden panik yaptım: Doktorun yanına gideceğim iki dakika içinde ama kendimi çok iyi hissediyorum, ne olacak ne diyeceğim adama.. Doktor da böyle gencecik abim gibi biriydi, kot pantolonunun her yanından zincir sarkıyordu babam zavallı şaştı kaldı öylece :D Neyse içeriye girdim, doktor neyin var belli bir yerin ağrıyor mu dedi yok dedim sonra da utandım böyle böyle demeye ve evdeyken şikayet ettiğim rahatsızlıkları saydım o ne yaptı peki? İğne yapalım sana dedi! İğne diğer odada yapılacaktı ama olmadım kaçtım :D Şurup yazmıştı, ilk gün hastayım ben ilaç içicem diye diye oruç tutmamış, evdekilerin numaracı seni geyiklerine maruz kalmıştım. Bu küçük düşürücü değil ama unutamadığım bir olay.

7.Asla yanınızdan ayırmadığınız 3 şey?

- Anahtarlarım ki üstünde minik bir el feneri ve flaş diskim olur.

- Telefonum, kulaklığıyla birlikte.

- Kalem-kağıt

8.Hayatınızın bir kitap/ film olmasını isteseydiniz hangi kitap/film olmasını isterdiniz?

- Böyle sorulara da hiç cevap veremem kararsızlıktan ölürüm ha.

9.En yakın arkadaşınızın bir uzaylı olduğunu ve sizi ilk denek olarak kendi gezegenine götüreceğini öğrendiniz, ne yapardınız?

- En yakın arkadaşımın uzaylı olduğunu öğrendiğimde yaklaşık bir üç-beş yıl uzak dururum ondan :D Niye denek oluyormuşum canım! Başkasını denek olarak kullansın, başarılı sonuçlar alsın öyle götürsün beni.

Gitmem, annem izin vermez :D

10.İsviçreli bilim adamları görünmezlik hapını buldu ve siz bu hapı kullanan ilk kişisiniz. Hapı kullandıktan sonra yapacağınız ilk şey nedir?

- Yalnız hep denek oluyoruz ha! İlk içen kişi benim demek bi düşüneyim bakayım ne yapardım… Saçma salak şeyler yapar heba ederdim sanırım. Mesela nutella ve browni üretimi yapılan fabrikalara gider işin sırrını öğrenirdim. Hatta dünyanın en leziz pastalarını yapan pastaneyi araştırır, bulur oraya gider ve oranın da tariflerini öğrenirdim :D İçimdeki aç insan bir soruda ortaya çıktı.

Haydin görüşürük okuyucu.

3 yorum:

  1. Çok eğlenceliydiiii :D :D
    Genel bir yorum yapamıyorum sabah bi kısa vakitli depresyona girdim çıktım şimdi bunları okuyunca suratım değişti güldüm filan, güzel olmuş çok hoş olmuş.. :P :D Annem bırakmaz kısmına hele bittim :D Bi de hangi hastaneymiş o, doktoru merak ettim şimcik :D

    YanıtlaSil
  2. Keyfin yerine gelmişse tamamdır =) Annem cidden bırakmaz ha yalan değil :D Hangi hastane olduğunu hatırlamıyorum ya ortadoğu hastanesiydi galiba, emin değilim.

    YanıtlaSil
  3. harika bir mim olmuş yaa :D gülerek okudum :D

    YanıtlaSil

Hu hu!
Pek sevgili blog ziyaretçilerim. Lütfen sadece blog linkinizi bırakıp kaçmayınız. Kullanıcı adınıza tıkladığım zaman zaten blogunuza ulaşabiliyorum ben :) Blog linki yazıp kaçan ziyaretçilerin yorumlarını spam olarak işaretlediğimi bilgilerinize arz ederim^^