21 Mart 2011 Pazartesi

Sparks Filmleri





"Yürümeyi öğrendiğimden beri attığım her adım seni bulma yolunda atılmış bir adımmış meğer"




“Öyle özel biri değilim; kuşkusuz. Ben sıradan düşünceleri olan sıradan bir adamım ve sıradan bir yaşantım oldu. Adıma dikilmiş anıtlar yok; ismim de kısa sürede unutulacak. Ama, ben birini sevdim, hem de tüm kalbimle. Bu da benim için her zaman yeterli oldu.”



Jamie: Bana aşık olmayacağına söz ver.
London: Sorun değil.




"Bana mektuplarla her şeyi anlatacağına söz ver"   
"Söz, sana her şeyi anlatacağım.."

Filmlerin ortak noktası Nicholas Sparks kitaplarından uyarlama olması. Diğer bir ortak nokta ise mektup! Nicholas sparks mektuplardaki nostaljik havayı seviyor olmalı.  Sparks'ın uyarlama filmlerinin hepsini izlemişim neredeyse. Sadece "Nights in Rodanthe" ve "The Last Song" filmlerini izlememişim. Onları da denk gelir izlerim bir ara. Filmler için şahane diyemem ama güzeldi. Kitaplardan sadece "Defter" romanını okumuştum. İnternette yorumlara bakınca izleyenler çok ağladım demiş ama ben ağlamadım hiç:)) Aralarında galiba en güzel "Message in Bottle" filmiydi. Pek hatırlamıyorum aslında sahneleri ama aklımda güzel filmdi diye kalmış:)

22 yorum:

  1. ilk iki filmi izledim, kitaplarıysa hiç seyretmedim. ilk filmde açıkçası mutlu son bekliyordum.ikinci filmde ise kasının bir süreliğine hafızasının yerine geldiği an filmi film yapan andı! güzeldi. Ama ağlamadım doğrusu.

    YanıtlaSil
  2. Yazını okurken ne kadar dikkatsiz olduğumu anladım... notebook ve a walk to remember'i peşpeşe izlemiştim ama aradaki bağlantıyı kaçırmışım :) hatta a walk to remember'ı izlerken keşke koreliler çekseymiş demiştim, ama notebook cidden çok iyiydi. Bahsettiğin diğer filmleride sayende listeme aldım :)

    YanıtlaSil
  3. Ben de ağlamadım ağlatacak filmler değil zaten. Dediğin sahne güzeldi gerçekten. Kitaplardan "notebook"u okumuştum, incecik kitaptı, hemen bitti.

    YanıtlaSil
  4. Ben de notebook filminde -Koreliler çekmiş olsaydı nasıl olurdu- diye düşünmüştüm:))

    YanıtlaSil
  5. Ördekli göl (ördekti di mi onlar, yoksa göçmen kuşlar mıydı? neyse) sahnesinden dolayı son anda Korelilere transfer etmekten vazgeçtim, ama kesinlikle tam kore işi bu filmler :)))

    YanıtlaSil
  6. Bence de tam korelik filmler bunlar:)) Ben göçmen kuşları diye hatırlıyorum ama emin değilim senin gibi. Filmde o sahne favorimdir. Arkasından gelen yağmurlu sahneyle birlikte:)

    YanıtlaSil
  7. a walk to remeber ve notebook filmlerini izledim güzel filmlerdir.ama öyle ağlatacak yapımlar değil .hele a walk to remember çok fazla benzer senaryo izlediğim için sıradan bile gelmişti.diyalogları okuyunca diğer filmleri merak etmedim değil :)

    YanıtlaSil
  8. ben de ilk iki filmi izledim, üçüncüyü de sırf aynı adam yazmış diye "lan, kesin bu da dramdır, yeter bu kadar ağlamak!" dediğim için izlemedim :P öyle çok aman aman özgün filmler değillerdi bence; ama ağlattılar mı, hem de nasıl! çünkü zayıf noktadan vurmuşlar: spoiler alert, izlemeyi düşünenler okumasın:

    ***
    the notebook'ta neye ağladım biliyor musunuz: her aşkın eninde sonunda ölümle biteceğine :( yani aa ne güzel, kavuştular, mutlu mutlu yaşarlar diyoruz ama aşıkların yaşlılık hallerini hiç aklımıza getirmiyoruz :( içinde ölüm olan her şey acıklıdır bence... "up" diye bir animasyon filmi vardı, izlemiş miydiniz? orda da yaşlı adamın çocukluk aşkıyla evlenme ve sonra birlikte yaşlanmalarının hikayesi vardı ki, up aslında komedi olduğu halde ben o sahnelerde fecii ağlamıştım yaa... neyse...

    a walk to remember'da ise gencecik bir kızın ölümüne üzülmemek mümkün değildi. nicholas amca hep zayıf noktamızdan vurmuş :P
    ***

    spoiler bitti :)

    ayrıca tam korelilere göre filmler olduklarına kesinlikle katılıyorum!

    YanıtlaSil
  9. Evet konular klasik. Sade hoş filmler olmuş. Blog alemini ağlatamamış:)) A walk to remember filmini koreliler çekse ağlardık gibi geliyor bana:)) Onlar hastalık konusunu dibine kadar işliyorlar:))

    YanıtlaSil
  10. Kitabı okuduğum için notebook'un nasıl olduğunu, sonlandığını biliyordum. Filmi izlerken değil ama kitabı okurken gözlerim dolmuştu sonlara doğru. Yine de ağlamadım, ehu :P Ben, hiç animasyon film izlemedim ama denk gelirsem "up" filmini izlerim. Animasyonda ağlayan bir Hikaru filmi merak ettirdi bana:)) Nicholas gerçek hayatta bu tarz bir aşk mı yaşamış acaba neden hep böyle gerçekçi, mutlu ama mutsuz biten aşklar yazmış ki..

    YanıtlaSil
  11. Nicholas anne tarafından koreliymiş, ilk defa burda açıklıyorum :P ondandır dramı sevmesi :)

    YanıtlaSil
  12. Aha :D Nedeni anlaşıldı makino :P Büyüksün :)

    YanıtlaSil
  13. @makinosev: cidden mi?? vayyy, inanırım valla :D ya koreli ya da türk'tür :D :D

    YanıtlaSil
  14. A walk to remember filmindeki ana karakteri genç yaşta ölen kardeşinden esinlenerek yazmış, Sparks. Az önce bir sitede okudum, ne kadar doğru bilemeyeceğim

    YanıtlaSil
  15. :D türk olsaydı a walk to remember'da kız sürünür ama ölmezdi, oğlanın babası aslında kızın babası çıkar doku nakli bişi yapılırdı kız kurtulurdu, oğlanda babasının kankasından olan gayri meşru olurdu filan... velhasıl anında entrikaya bağlardık :D ölmekten beter olurlardı :)

    YanıtlaSil
  16. bir önceki yorumumu şaka bile olsa geri alıyorum o zaman, adamcağız genç yaşta kardeşini kaybetmiş, hayatı hüzünlü yanından görmesi çok doğal o zaman :(

    YanıtlaSil
  17. Evet okuyunca ben de, demek bu yüzden dedim. Allah rahmet eylesin~~

    YanıtlaSil
  18. denizden gelen mektup yıllar yıllar önce okul kütüphanesinden alıp okuduğum, üzerimde derin bir etki bırakmış kitaplardandır, hayatımda ilk kez bir kitapta ağlamıştım. filmini izlemeyi düşünmüyorum. kitabın güzelliğinin yanına yaklaşabileceğini sanmam.
    notebook pek çokları gibi beğendiğim bir filmdi, kitabını okumadım.
    a walk to remember'ın kitabını da okumuştum, sanırım adı uzaktaki anılar gibi bir şeydi. filmini yıllar önce ilk izlediğimde beğensem de geçen yıl yeniden izleyince, sevenleri alınmasın ama, saçma gelmişti^^
    sonuncusunu ilk kez görüyorum. kore sinemasına el attığımdan beri onlarınkinden başka dram izlemiyorum, adamlar hakkını öyle bir veriyor ki, hollywood'a ne hacet:))
    eline sağlık, bir nicholas sparks yazısı lazımdı.

    YanıtlaSil
  19. Aslında ben de kitaplarını okumayı çok istiyorum. En sevdiklerimden biri olan denizden gelen mektup filminin kitabını beğeneceğime eminim. Kitaplar daha iyi oluyor filmlerden. Notebook bence kitap uyarlamaları içerisinde başarılı yapımlardan biri, yine de kitap her zaman daha güzel:)) Ben de malesef kore dünyasını keşfettiğimden beri hem türk hem hollywood dünyasından epey uzak kaldım :D Teşekkürler yorumun için^^

    YanıtlaSil
  20. kitap mı?
    Şimdi duyuyorum he :D Allahtan sadece notebook'u izlemişim. Diğerlerini önce okuyalım o zaman. Sağol canım tam benim tarzım filmler sanırım. İzle izle, ağla ağla, söv bitir :D

    YanıtlaSil
  21. :D :D İzle bakalım beğenecek misin:)

    YanıtlaSil
  22. [...] seni bulma yolunda atılmış bir adımmış meğer”.: Buldun beni. Tıkla Güzel kitaptır. Filmi de izlemek [...]

    YanıtlaSil

Hu hu!
Pek sevgili blog ziyaretçilerim. Lütfen sadece blog linkinizi bırakıp kaçmayınız. Kullanıcı adınıza tıkladığım zaman zaten blogunuza ulaşabiliyorum ben :) Blog linki yazıp kaçan ziyaretçilerin yorumlarını spam olarak işaretlediğimi bilgilerinize arz ederim^^