13 Haziran 2011 Pazartesi

49 Days / 49 gün~

49days fanart

Misa dizisinde edindiğim tecrübeyi unutmuş olmalıyım ki bu dizide epey ağladım, strese girdim. İlk bölümden itibaren feci sarıp sarmalıyor seyirciyi, şahsen izlediğim diğer dizilerin bir kenara ittim ve deli gibi 49Days seyrettim! Dizinin konusuyla ilgili ayrıntılı bilgi için sarangni.info 49Days sayfasını inceleyin lütfen.

Spoiler verebilirim emin değilim. Diziyi izlemeyenler yazıyı okumasın ya da göz gezdirsin. İzlemeyenler için tavsiye ediyorum, güzel bir dizi; izleyin^^




Bu dizi, hayatını mutlu mesut yaşarken, yeni nişanlanan ve arkadaşlarıyla birlikte heyecanla evlilik hazırlıkları yapan ve birgün bir başkasının intihar teşebbüsünden sonra, kaderinde o gün ölüm olmadığı için, ölüm ile yaşam arasında kalıp 49 günlük bir -hayata dönebilme- şansı edinen Ji Hyun'un hikayesidir. 49 gün aslında onun için koca bir ömürdü bence. İzleyenler bilir. Ji-Hyun ömrü boyunca o kadar gerçekçi, o kadar duygu dolu bir 49 gün yaşamamış. 49 günlük süre boyunca hayattayken yaşayamadığı birçok güzelliği yaşadı; gerçekleri görüp, elinden geldiğince bir şeyleri düzeltmeye çalıştı. Bu açıdan hele de dizinin sonunu düşünürsek 49 gün başlı başına bir armağandı Ji Hyun için.

Ji Hyun, başkasının bedeninde gözyaşı avına çıktığında anlıyor ki birçok arkadaşı tarafından hayattayken sevgi kelebeği, polyanna ruhlu karakteri diğer insanlar için 'Sinir bozucu derecede iyi!' şeklinde tanımlanıp kötülük yapmak için neden haline dönüşebiliyormuş.

Her bölüm acaba ne olacak nasıl bitecek diye düşünüp tahminler yaparken aslında hep tersköşe oldum. Bir iki küçük tahmin dışında diziyle ilgili genel tahminlerim hep havada kaldı. Çok da zeki bir izleyici değilmişim demek:)) Sanırım dizinin tahmin edilemeyişi -en azından ben edemedim- bu kadar tutulmasının nedenlerinden biriydi. Kore'lilerin 49 gün inancını ilk My Sassy Girl, Windstruck filmlerinde duymuştum. Bilmeyenler için kısaca geçeyim, inanışa göre ölen kişinin ruhu 49 gün boyunca dünyada dolaşır ve tekrar sonsuza kadar ayrılırmış dünyadan. Dizide bu kavramı/inancı geniş geniş izlemek ilginç oldu.

Ji Hyun, Song Yi Kyung'un bedeninde kendisi için gözyaşı dökecek üç hakiki insan evladı ararken ben ekran başında kurdeşen döktüm! Bir insan bu kadar mı saf olurmuş arkadaş, yaşadığı süre boyunca etrafında dönen dolapların hiç farkına varmamış. Dizinin kötülerinden bahsediyorum. In Jung ve Kang Min Ho. Bu iki kötülük tencere-kapak misali birbirlerini buldukları yetmiyormuş gibi üstüne bir de Ji Hyun ve ailesine musallat olmuşlar. In Jung, Ji Hyun'un liseden arkadaşı, Min Ho ise nişanlısı, ama işin görünür kısmı bu. Min Ho ve In Jung beş yıllık bir ilişki geçmişine sahip iki karakterdir ama bunu kimse bilmiyor çünkü herkesin hayatında son iki yıldır Ji Hyun'un nişanlısı sıfatıyla vardır Min Ho denen sahtekar. Min Ho değil de asıl sahtekarlık In Jung'un yaptığıydı, dizi boyunca beni deli etti. Ji Hyun, In Jung'a arkadaştan öte kardeş olmuş ama In Jung, Ji Hyun ve ailesine yıllarca içinde kıskançlık, kin, öfke ve nefret tohumlarıyla bakmış. Min Ho ile birlik olup Ji Hyun ailesini maddi-manevi çökertme planı In Jung'un komplekslerinden çıkıyor ortaya. Min Ho'nun ise böyle bir planı kabul etme sebebi babasından dolayı yaşadığı şiddetli bir çocukluk dönemi. Kang Min Ho, ezik karakterinden kurtulmak için böyle bir yolu seçiyor, plana balıklama atlıyor. In Jung, bu yaptıklarına rağmen dizi sonunda sizi şaşırtabilir. Ben dizinin sonunda böyle bir tavır ya da değişim bekliyordum esasında, yanılmadım. Genelde böyle olur çünkü. Kang Min Ho için ise en iyi son buydu kuşkusuz...

Song Yi Kyung... Hikayesi hüzünlüydü be. Yi Soo için gözyaşı döktüğü sahneleri gözlerim dolu bir şekilde seyrettim. İzleyiciye vermesi gereken duygu yoğunluğunu gayet güzel veriyordu o gözler. Çok severek, hüzünlenerek izlediğim bir karakter oldu. Yi soo ile olan hikayesi çok acı vericiydi. Sonrası ise daha beterdi, onca yıl ölü gibi yaşa bir gün mutlu ol sonra... Dizide siz Ji Hyun karakterini sevdiniz mi? Ben daha çok Song Yi Kyung'u ve onun bedenini kullanan Song Yi Kyung görünümlü Ji Hyun'u sevdim. Ruh kız sevimliydi belki ama tamamen o halini sevemedim:)) Song Yi Kyung karakterine hayat veren oyuncuyu sevdim ben esasında. Başka dizisi var mı bakıp, izlemek lazım.
Han Kang için de iki satır yazmalıyım, zira kendisini pek severek izledim. Ayrıca Han Kang karakteri izlediğim en zeki karakterlerdendi. Böylesine karmaşık, psişik bir olayı nasıl da şıp diye çözdü, helal! Ji Hyun'a yardım edeceğim diye az çırpınmadı. Her sahnesi güzeldi.

Velhasıl senaristler iyi işlemişti konuyu. (Değil mi?) Gerçi 49 günün sonundaki gelişme şok etkisi yaptı bende. Hiç beklemiyordum böyle ani bir gelişme. Hayat/kader teması mı vurgulanmak istedi, neden böyle bir şey yaptı bu senaristler, zaten yeterince şaşırdık; bir sonraki bölümü tahmin edemedik! Ben şahsım adına 'hayatı son günmüşcesine doya doya yaşa!' mesajını çıkarmışken bu senaristler niye böyle yan çizdi, anlamadım. Han Kang, ahh~ Senaristlere hafif kızgın olmama karşın yine de son bölüm dahil diziyi komple beğendim. Güzel bir konu yakalamışlar. Ellerine kollarına sağlık.

Diziyle ilgili yazı yazan çingulara yönlendiriyorum sizleri, onları da okuyun:)) Ben spoiler korkusuyla dizi yazılarını okumamıştım, şimdi okuyabilirim :P


9 yorum:

  1. oo çingu hemende yazı yazmışsınn..bn daha bitiremedim ki yazayımm..ama yazmazsam çatlarımm illa yazacamm..bitirmediğim için yazıyı ayrıntılı olarak okumadım malum dikkat spoiler çıkabilir :D

    YanıtlaSil
  2. Evet bazı yerlerde spoiler vermiş olabilirim, bitirince yazı bekliyorum o halde. Çok güzel bir diziydi. İpucu vereyim sana, son bölüm için yanına mendil al, ihtiyacın olabilir! :D

    YanıtlaSil
  3. Çok beğenerek, severek, hüzünlenerek izlediğim bir diziydi. Öneriyorum ben herkese. Zekice yazılmış her satırı. Boşlukar olsada görmezden gelinemeyecek gibi değildi.

    YanıtlaSil
  4. Ben de çok severek ve hüzünlenerek izledim. Son bölüme kadar hep korundu merak unsuru. Senaristler güzel iş çıkarmışlardı doğrusu. İzlemeyenler, izlemeli^^

    YanıtlaSil
  5. Çok hoş bir diziydi bence de. Ruh olan hatunu sevmesem de arkadaşından nefret de etsem ruhu seven eleman ile ruh bekçisi yeterdi. (amma çok ruh dedim :D)

    YanıtlaSil
  6. Ahh durumu özetleyen yorum, budur! :D Katılıyorum^^

    YanıtlaSil
  7. Yarıda bıraktığım tek dizi oldu. :D Gereksiz uzatılmasa çok güzel tadına varacaktım hikayenin. Ama malesef bölüm sınırlamasının kurbanı olarak görüyorum. :)

    YanıtlaSil
  8. Yarıda mı bıraktın?! Ops! Bense çok beğenerek izlemiştim, ilginç. Sadece şu kardeş meselesi komikti bir de son anda olan şey (Tabi sen sonuna kadar izlemediğin için o şey kısmı kaçırmışsındır:) )

    YanıtlaSil
  9. Şahane bir diziydi. Siz de çok güzel anlşatmışsınız. Ağzınıza sağlık.
    Benim de bolca ağladığım bir diziydi. Dediğiniz gibi ilk bölümden sardı beni de. Pür dikkat izledim tüm bölümleri.
    Ji Hyun çok tatlıydı bence, hayatı elinden alınmış gibi geldi bana dizinin sonunda, yani öyleydi de, çok üzüldüm yaşayıp da Hang Kang ile mutlu olamayacak olmasına.
    Ruh bekçisi ile Song'un ayrılık sahnesinde de gözyaşlarım sel oldu,çok duygusaldı.
    Ben de blogumda yazmıştım diziyi. Benim yorumumdan da okumak isterseniz, buyrun :)


    http://bendengecenkikayeler.blogspot.com/2012/07/kore-dizisi-49-gun.html

    YanıtlaSil

Hu hu!
Pek sevgili blog ziyaretçilerim. Lütfen sadece blog linkinizi bırakıp kaçmayınız. Kullanıcı adınıza tıkladığım zaman zaten blogunuza ulaşabiliyorum ben :) Blog linki yazıp kaçan ziyaretçilerin yorumlarını spam olarak işaretlediğimi bilgilerinize arz ederim^^