22 Aralık 2011 Perşembe

Türk Vip'ler Kore'de!



Kore maceramızın ilk bölümünü Lee’nin yazısından okudunuz, merakla beklenen devamını nihayet yazdım. Tüm Vip’lerin ortak hayali olan Bigbang konserine giden ilk Türk Vip’ler olmayı başardık mı sizce? Okuyalım bakalım…

***





Özge’nin kolumu mıncırmasıyla uyandım ve heyecanla inişe geçtiğimizi fark ettim. Evet artık Kore’de, Seul’deydik. Titrek ellerle kemerleri bağlayıp inişe hazır hale geldik. İşte az sonra pasaport kuyruğundaydık ve Lee yarı Korece yarı ingilizce ve çoğunlukla el kol haretleriyle yaşlı bir çiftle sohbete başlamıştı bile. Vize sorunumuz olmadığı için pasaport işlemleri sırasında çok fazla vakit kaybetmedik, havalimanından çıkarken yaşlı çiftin; “Bu çocuklar çılgın!” dediğini duyduk ve hep beraber gülümsedik. Evet bu çılgınlıktı ve her şeye değerdi. Sonunda hayallerimizin ilkini gerçekleştirmiş, Kore’ye gelmiştik. Diğeri ise yarın gideceğimiz Bigbang konseriydi. Bizden mutlusu yoktu, emindik.

Hemen otele gidip yemek, uyuma ve dinlenme faslına geçmek istiyorduk çünkü keşfedilecek koca bir şehir vardı önümüzde. Lee “Tekşi!” diyerek taksi durdurdu, hepimiz zar zor da olsa taksiye bir şekilde sığdık. Kore’ye gelmişiz her kuruş önemli mantığıyla hepimiz hemfikir bir şekilde taksiciyle fiyat pazarlığı yaptık ve yarı fiyat ödemeye taksici ahjussiyi ikna ettik. Taksiciye gitmek istediğimiz otelin ismini söyledik ve şehiriçi kısa yolculuğumuz başladı. Oteli konser alanına yakın bir yerde seçmiştik çünkü geç kalma ihtimali düşünülemezdi! Yolda usul usul ilerlerken birden Seda’nın “GD!!!” çığlığıyla yerimizde hopladık :D Seda bilboardlardaki GD afişlerini görünce kendinden geçti, inip fotoğraf çektirmeyi çok istedi ama hepimiz onu sonra diye ikna ettik.

Otele vardığımızda hemen odalarımıza yerleştik ve uyku faslına geçtik. Uyandığımda hava henüz kararmamıştı ama akşamüstü olmalıydı. Kızlarla birlikte lobide buluşup Lee’yi uyandıralım dedik ama görevlinin Lee’nin lokantada olduğunu söylemesiyle hepimiz aynı anda mırıldandık: Obur Lee! :D

Karnımızı ramen ve adını hemen unuttuğumuz ilginç yemeklerle doyurduktan sonra Seul turuna çıktık. Elimizdeki harita ve fotoğraf makineleri sayesinde turist olduğumuz hemen anlaşılıyordu. Yuki ve Selo birden ileriye doğru hızlı adımlar atmaya başladı, gittikleri yöne bakınca kocaman bir Bigbang konser ilanını gördük ve heyecanla o tarafa doğru ilerledik. Sırasıyla tek tek fotoğraf çektik, sıra hep beraber çekileceğimiz fotoğrafa gelince yoldan geçen bir ahjumma’dan rica ettik ve ilk anımızı bu şekilde ölümsüzleştirdik. Tüm bunlar olurken yoldan geçen insanlar bize gülerek bakıyor adeta görmemişliğimizle eğleniyorlardı :P Ama biz umursamıyorduk çünkü sahiden görmemiştik :D

İlk önce nereye gideceğimize bir türlü karar veremeyince Özge önce biletlerimizi alalım dedi ve doğruca konser alanına yollandık. Hem biletleri alacak hem de konser alanını görecektik. Gittiğimizde kapıda büyük bir kargaşa ve çığlık vardı. Bir an yoksa konser bugün müydü diye endişelendik. Yarın oalcak olan konseri daha bugünden beklemeye gelen çılgın fanlarmış sadece. Lee daha önceden internetle sipariş ettiğimiz biletleri almak için içeriye girdiğinde biz kapıda beklemeye karar verdik. Aslında bu çok iyi bir fikir değildi çünkü bir anda Kore’li ve Türk Vip’ler burun buruna geldi! Seda’nın kızlar GD için çırpındıkça, GD çığlığı atması, Yuki’nin T.O.P i love you şeklinde bağırması, Mine ve Selo’nun karşısındaki çekik kızlara “Gerçek Vip biziz, nerelerden geldik bu konsere!” şeklinde atışmaları doğrusu hiç işimize gelmiyordu, her an kavga çıkabilirdi! Korkulan olmadı, Lee elinde biletlerle sırıtarak yanımıza geldi ve oradan hemen uzaklaştık. Yarın konserde işimiz işti! Saç baş yolunmadan konseri atlatabilecek miydik acaba…

Biletler cepte kafa rahat bir şekilde Seul sokaklarında kendimizi kaybetmeye başladık. Karnımız tok olmasına rağmen sokaklarda gördüğümüz çadır lokantalarına uğrayıp atıştırmalıklar yemeyi, yeni tatlar denemeyi ihmal etmiyorduk. Bu durumdan en hoşnut olan kuşkusuz Lee idi :D




Kore’ye gelip de hamama gitmezsek olmaz diyen Mine aklımızı çeldi, ortalıkta hamam diye dolanıp durduk bir süre sonra Özge, birine sormayı akıl etti de bir hamam bulabildik. Az sonra hepimiz şort-tişört giymiş, kafamıza havlularımızı bağlamıştık! :D Haşlanmış yumurtalarımız önümüzde, bir yandan yiyip bir yandan sohbet ediyorduk. Önce Selo’nun ardından Yuki ve Seda’nın mırıldandığı “Biz size geldik bitlendik hamama gittik temizlendik dik dik…♪♫ ” tekerlemesi bir anda hepimizin diline dolandı, evet biz bir grup Türk, Kore Hamamın da tekerleme söylüyorduk! :D Etrafımızdaki ahjumma ve ahjussilerin dikkatinii çekmiş olmalı ki şaşkın ama gülümseyen gözlerle bizi seyrediyorlardı. Bir anda popüler olmuştuk! :P

Hamam sefasını kısa tutup tekrar sokaklara döküldük. Her gördüğümüz ilginç anıyı fotoğraf makinelerimizin hafızasına kaydederek Seul sokaklarında ilerlemeye devam ettik. Meşhur 63. Binayı görünce hemen soluğu binada aldık. My girl aklımıza geldi ve bir anda nefeslerimizi tuttuk. Ben, Selo ve Yuki hemen pes ettik, ama Seda ve Mine GD’den dolayı sürekli bir kapışma halinde olduklarından inat ettiler ve ikisi aynı anda pes ettiler. Hepimiz gözlerimizi Lee’ye çevirdik ama Lee’den de bir şey çıkmadı. Zaten My Girl’deki kız yalan söylüyordu, ne anlammı vardı uygulamanın :D Hıh :P

Tepeye çıktığımızda önce aşağıya baktık, insanların karınca versiyonuyla dalga geçtik. Sonra Seda, Selo ve Mine’nin “GD!!!!!” çığlığına güldük. Lee ve ben sözleşmiş gibi aynı anda “TAEYANG!!” çığlığı attık. Yuki ise tok sesiyle “T.O.P!!!” diye inletti ortalığı. Hepimiz Özge’ye baktık, Özge; “Canlarım benim ayrım yapamıyorum~” deyip bastı çığlığı: “BIGBANG!!!!” Sonra hepimiz bir ağızdan “BIGBANG!! TURKISH VIP!!” çığlığı attık, çok eğleniyorduk! Etramızdaki gençler alkışlarla bizi desteklerken yaşlılar sadece gülüyordu. İstemeden yine dikkat çekmiştik :P

Dürbünle etrafı inceledik, anı ölümsüzleştirdik ve oradan ayrıldık. Yolda gördüğümüz her satıcıdan bir şeyler satın alıyorduk. Daha ilk günden su gibi para harcamıştık! Alışveriş esnasında hepimizin ortak tercihi Bigbang’li ürünler oluyordu.

Zaman zaman grubumuzda gerilmeler oluyordu. Sadece bir tane kalan GD’li kaşkolu almak isteyen Selo, Mine ve Seda küçük bir çekişme yaşadı bir ara. Ne olacak derken satıcı ahjumma yine GD’li olan bir adet bere ve bir çift eldiven çıkardı. Kriz mutlu bir şekilde çözüme kavuşmuştu :P

Yuki’nin “Çingular koşun!” demesiyle kendimizi kocaman bir müzik markette bulmamız bir oldu. Hemen üçer beşer Bigbang albümlerini sepetlere doldurduk, duramıyorduk! :D Bütün gün gezip dolaştığımız için tüm albümleri alamadık. Alamadığımız her albüm adeta kimsesizler yurduna bırakmak zorunda kaldığımız çocuklar gibiydi ve hepsine tekrar dönüp onları da alacağımıza söz verip alışverişimize devam ettik. Buruk gözlerle etrafı incelemeye devam ederken Seda saç-baş dağınık bir şekilde yanımıza geldi. DVD’leri görünce kendimizi kaybetmiş, Seda’nın yokluğunu fark edememişiz meğersem.. “Ne bu hal?!” sorumuza karşılık ağzının içinde “Rüzgardan oldu, yok bir şey..” demesi pek ikna edici değildi doğrusu. Hepimiz önce Seda’ya sonra birbirimize ve en son ise kafamızın hemen üstünde oluşan düşünce balonuna bakmadan edemedik: Hep beraber müzik marketine girecekken Seda’nın yolda gördüğü GD billboardları markete girmesini engellemiş ve onu gülümseyen GD fotoğrafının önüne mıhlamıştı. Seda kendinden geçmişçesine hayran hayran fotoğrafı incelerken karşıdan “Oppaaaa~!” çığlığıyla gelen13-14 yaşlarında bir kızın afişe yaklaşmasını sinirle izlemiş ve ardından saç saça baş başa bir mücadeleden galip………”

Daha fazla devam edemedik. Özge’nin “OMO!!! Yok artık, daha neler!” şeklinde söylenmesiyle hepimiz kendimize geldik, aynı anda başlarımızı sağa sola sallayarak Seda’ya baktık ve o an Seda’ya göz kulak olmamız gerektiğini anladık :D
***

Kendimizi en yakın çadıra atıp bir şeyler atıştırdıktan sonra yayıldık ve dinlenmeye başladık. Yuki ve Özge karaoke bara gitmek istiyordu ama hepimiz o kadar yorgunduk ki günü bitirmeye karar verdik. Karaoke bara konserden sonra gitmeyi planlayıp otele döndük. Yarın büyük konser vardı, iyice dinlenmeliydik. Yolculuğun yorgunluğu üstüne bir de tüm gün gezince pestilimiz çıkmıştı. Herkes kendisini odasına attı ve konser heyecanıyla birlikte uykuya daldı.

Ertesi gün öğlene doğru anca uyanabildik, lobide buluşup yemek yemeye gittik ve ardından konsere hazırlanmak üzere tekrar otelimize döndük. Herkes farklı ve ışıl ışıl kostümlerini giymişti. Konserde Bigbang’den sonra biz parlayacaktık :D Alışveriş esnasında aldığımız ışıklı taçlarımızla konser alanında alacağımız ışıklı Bigbang feneriyle ve ilginç kostümlerimizle fark edilmememiz imkansızdı! :D

Otelden bir an önce çıkmamız gerekiyordu çünkü bütün otel buram buram pastırma kokar haline gelmişti ve bize çevrilen bakışlar iç açıcı değildi! Bir an saate baktık ve konsere az bir zaman kaldığını gördük. Caddeye çıktık, konser alanına varmak üzere koşmaya başladık, telaştan taksiye binmeyi akıl edememiştik! Bu halimizle “Seul sokaklarında ilginç kıyafetlerle koşan genç grup!” şeklinde bir gazete haberi olmamız yüksek bir ihtimaldi! :P

Nihayet hedefe ulaştığımızda büyük bir kalabalıkla karşılandık. Hemen fotoğraf makinemi çıkartıp bu kalabalığı ölümsüzleştirmek üzere deklanşörüme basmaya başladım. Kore’li Vip’ler bu durumdan hoşnut bir şekilde ilginç pozlar veriyorlardı. Biraz da Türk Vip’leri ölümsüzleştireyim dediğim anda bir terslik olduğunu anladım. Çingularım suratı asık bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Ne oldu diye sormama kalmadan Mine’nin biletler yok! Dediğini duydum.

Ağzımdan istemsizce “Yapma be…”

JOE!!!!!! Lafımı tamamlayan kişiler GD üçlüsüydü; Mine, Selo ve Seda. Artık dayanamayan Seda olduğu yere çöktü, ben de hemen yanına çöktüm.

Bir yolu, çözümü olmalıydı. Buraya kadar gelmişken böyle bir aksiliği yaşayamazdık! Hepimiz Lee’ye kızgın bakışlar atıyorduk, çünkü biletler ondaydı! Ne yapmalı, etmeli diye düşünüp dururken bir yandan da üzgün gözlerle içeriye giren Vip’leri izliyorduk. Ne yani buraya kadar mıydı? Kulise girip biletlerimizi imzalatamayacak mıydık?! Ah Lee…
Devam edecek…


Evet, yazının devamını okudunuz. Sonrasını Seda çingum yazacak. Acaba konsere gidebilecek miyiz? Bir mucize olacak mı, yoksa hayallerimiz hayal olarak kalmaya devam mı edecek? Seda’dan sonra macerayı kaldığı yerden Selocan devam ettirecek ve en son Özge devralacak yazıyı. Bunun haricinde sevgili Yuki ve Mine maceranın bilinmeyen detaylarını yorumlarıyla paylaşıp okuyucuları aydınlatacak:)


Ben şimdilik size veda ediyorum.
Ama sanmayın ki burada bitiyor her şey.
Aslında daha yeni başlıyor…


Not: Gidersek yapacaklarımız, bir konuşmadan çıktı bu yazı dizisi.
Kurgusaldır arkadaşlar..

31 yorum:

  1. MineTD (@mineTD)22 Aralık 2011 01:38

    biletlerin Lee ve seda'da kalmaması gerektiğini söylemiştim. Lee'nin yemeklerden gözü döndü. Seda ise benim biletimi kesin heba ederdi.

    YanıtlaSil
  2. Yaaaa! >.< diyorum şu dizilerde gördüğümüz gözünden alev fışkıran hatunların şeklinde. Bu posta bana böyle mi postalanır napıcam ben şimdi? Ottuke!!! Hayal gücümünde bi sınırı var acilen bi chebol bulup anında sana Seloya aşık edicem hem bir Gd fanından kurtulmuş hemde protokolden biletleri aldırımış olurum :Pp Minenin icabına konser giriş sırasında bakmayı planlıyorumda. :)) neyse hayal gücüm çokda fena değilmiş dimi ? "Hıhı süpersin -_-" dediğinizi duyar gibiyim :))) Tamam tamam daha mantıklı bişeyler bulmaya çalışırım...

    Mydestiny intikamım acı olucak fangirlliğin hesabını sorucam kendi postumda. :D Taeyang'ı görünce içinde ergen fırlarsa şaşırma diyorum ben yani.Bilemiyorum artık. :)) Ayrıca Oppa diyen veletlere karşı olan duruşum saç-baş durumda biyerlerde olabilir ama gayet sakin bi vip olarak. Kıza şu cümleleri söylerdim.

    -Sayın 13-14 yaşındaki oppacı ergen.Ben taaa Türkiyeden geldim.Şu andaki sinir katsayımın ne derecede olduğunu gözyaşlarımdan anlayabilirsin.Arkadaşlarım yanımda olsaydı.Aylardır ağlayamadığımdan bu durumda korkarlardı.2 dakika içinde bu billboardın önünden yokolmassan.Sana şu soruyu yöneltmek zorunda kalıcam "Ölmek istermisin?" hatta korece söylüyorum "çugulle!!!!" :))
    İşte normal ben böyle olgunca konuşur :))

    Mine kork benden konser biletleride yok zaten bulunması sırasında aniden seninbilet ortadan yok olabilir. :)))
    Ellerine sağlık mydestiny devamı bende anacım ^^

    YanıtlaSil
  3. Ne giydiginizi merak ettim.Fotograf paylassaniz keske :)
    Bir de bu Koreli unlulerin Yesilcam gibi birlikte takildiklari bi kiraathane falan olsaydi ne guzel olurdu.Gezmeye once ordan baslardiniz negzel :)

    YanıtlaSil
  4. Bir de kurguymus tabi :) ben de Turk fanlar Koreliler kadar cilgin oluyor muydu diye soru isaretiyle geziyordum...

    YanıtlaSil
  5. Çingum süper olmuş :) ordaymış gibi bende ilerliyorum :D devam devam diyorum..:D Lee 'de başlamasıyla heyecan başlamıştı ,sende devam etti sıra Seda'da, onunda yazısını sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım bir gün gerçekten giderim diyorum bu hikayeyi okuyuşumda :))
    Tekrardan eline ,hayalgücüne sağlık :D

    YanıtlaSil
  6. Oh Olsun işte (: Ahım tuttu garanti :P
    O kadar yeme eylemini yazıya nasıl sığdırdın anlamakta güçlük çekecekken Lee'yi görüp e normal aç mı kalsın çingular diye konuyu geçiştirdim (:
    Çok eğlenceli gidiyor yazı. My Girl dizisini araya sıkıştırmana bayıldım ^^ E birde Yapma be Joe var (: Asansörde kapalı kalmış Joo Won'da olaydı asansörle ilgili gerekli bütün dizilerden bahsedilmiş olurdu galiba :P

    GD aşkıyla yanıp tutuşan türk işi vipler sizi (: Oh olsun size ^^ Yazının devamını, sabırsızlıkla bekliyorum

    YanıtlaSil
  7. Biletleri ben saklasaydım keşke :)) bu arada evet biricik 5lümin arasında ayrım yapamıyorum ama birine fena duygular besliyorum hatta konser sırasında ayakkabı fırlatmanın yanında hayvan gibi taşlı pırlanta yüzüğüde ona doğru fırlatmayı düşünüyorum :D
    eline sağlık vip çingum günümüz çok güzel anlatmışsın :))

    YanıtlaSil
  8. Harika bir iş çıkarmışsın çingu :D Çok beğenerek okudum. Hikaye anlatımın süper... Biraz daha yazsaydın doyamadım desem :))
    Okurken nedense heyecan yapıyorum :D Gerçeğe yakın bulduğumdan sanırım. Seul'e gittiğimizde gördüğüm ilk BB ilanında kesin foto çektirirdim. Ahhh hayal etmesi bile güzel. Hele müzik markete gitmemizi ne diyorsun? Off tam da istediğim şeyyy

    Tüm VIP'ler kardeştir, kavgaya gerek yok... :D

    Allah seni ne yapmasın ? Böyle bir gerilim yaşatılır mı bizlere, nasıl biletler olmaz? Bilet macerasını umarım Seda detaylı bir şekilde anlatır, böyle aksiyona da ihtiyacımız vardı hahaha ^^

    Çok çok beğendim canım, ellerine sağlık :D

    YanıtlaSil
  9. ''Yapma be Joe!'' :D
    Müthiş olmuş ! Acayip eğlenceli :) Ve heyecanlı tabi :)
    Devamını sabırsızlıkla bekliyorum :) Ellerinize sağlık ^^

    YanıtlaSil
  10. gerçekten siteyi beğendim çok hoş özellikle tasarımı çok iyi


    ben de beklerim

    http://www.domainsiz.net/

    YanıtlaSil
  11. Çingu öncelikle yeni logona ba-yıl-dım! İnanılmaz güzel olmuş. Renk, uyum hepsi süper :)

    Şimdi gelelim bölüme. Tam 5 kere okudum var ya, her seferinde ayrı mest oluyorum. Kore'ye indiğimiz anda yapacaklarımı tam olarak da bunlardır bana göre :D

    Yalnız fotolarımız, Seda'nın kavgası, benim pastırmam ve yemek sahnelerim, biletlerin unutulması... Hepsi unutulmaz anıları yahu :D Çok güzel bir macera yaşadık cidden, son iki bölüm kaldığına öyle üzülüyorum ki. Ama bunlar son olmaz. Siz de isterseniz yeni yeni maceralara atılırız tabi yine :)

    Ellerine, kollarına sağlık. Çok ama çok zevk aldım. Sizinkileri okumak kendi yazımı okumaktan çok daha zevkli hehe :)


    Biz turkish Vİp'yiz. Kimse bizi durdurumaz! :D

    YanıtlaSil
  12. Konsere girmenin bir yolunun bulacağımıza eminim(Ki bulduk :D )

    YanıtlaSil
  13. Yorumunun böyle eğlenceli olması yazacağın yazının teminatı çingu :D İçimdeki fangirlün dışarı çıkmasına bir süreliğine izin veriyorum :P

    (Yazının devamı geldikten sonra cevap yazan mydestiny -_-)

    YanıtlaSil
  14. Bunlar gitmeden gitmiş gibi yaptıklarımız :D Bir de gerçekten gitsek neler yaparız! :D

    Beğenmene sevindim:)

    YanıtlaSil
  15. Yazma sırası bana geldiğinde acayip tırsmıştım ama şimdi sırayı salmış biri oalrak, Lee iyi ki böyle bir yazı başlatmış diyorum! :D Çok eğlenceli, hem okuması hem yazması hem de yorumların gelmesi:)

    Beğenmene sevindim, teşekkür ediyorum^^

    YanıtlaSil
  16. Joo Won hiç aklıma gelmedi yav, yoksa sıkıştırırdım onu da araya :D

    Teşekkür ediyorum yorumun için:))

    YanıtlaSil
  17. Seda'nın yazısında yapabileceklerini pekala gördük çingu :D Yuki hala tehlikede :P

    Teşekkür ederim, beğenmene sevindim =)

    YanıtlaSil
  18. Beğenilmesine gerçekten çok sevindim. Yaşaması kolay ama yazması zor oluyormuş yav :D :P Seul'e gittimiğizde hepsini yapmalıyız bir bir çingu.

    Panik yok çingu, Seda bizi kurtaracak bel ki de sen :D Seda'nın yazısına uç hemen :D

    Teşekkür ediyorummm:))

    YanıtlaSil
  19. Teşekkür ederim :D
    O replik o sahneye cuk oturdu ama dimi :P

    YanıtlaSil
  20. Teşekkür ederim çingu, bir değişiklik yapayım dedim. Güzel yorumlar geldikçe içime siniyor:)

    Ben de bol bol ikili bölüm şeklinde okuyorum maceraları :D Seda'dan da yeni bölüm geldi etti 3. Ve malesef sona yaklaşıyoruz. Yeni maceralara atılmalıyız kesinlikle, alıştık bir kere :D

    Senin oburluğunu es geçemezdim çingu, üzgünüm :D

    Teşekkür ederim =)

    YanıtlaSil
  21. hahahahh çok eğlendim ama yaaaa :) bu arada Yapma be Joe ayrıntısına bayıldım :D
    Kore'ye kadar gidip de hamama gitmemek ayıp olurdu zaten, ilk gidilecek mekanlar listesinde neredeyse :D
    bu arada henüz My Girl izlemediğim için 63'teki espriyi anlayamadım, diziyi izledikten sonra onu da çözerim :)

    Seda'nın 13-14 yaşlarındaki hayran kıza haddini bildirmesi süper olmuş :) o şimdi aynı anda bir de Bibır seviyordur kesin, iyi yapmış Seda iyi yapmış :D
    cidden çok eğlendim yahu^^ en iyisi gideyim de Seda'nın yazısından konsere nasıl girdiğinizi öğreneyim :D

    ellerine sağlık^^

    YanıtlaSil
  22. Teşekkür ederim, yorumları çok merak ediyordum beğnilecek mi endişesi vardı çok fena:) Tepkiler güzel :D Evet 63. bina esprisi için my girl izlenmeli:)) Madem izleyeceksin anlatmayayım spoiler olmasın :D Kore'li vip'ler Seda ve mine'den korksun! :D Hepsini haklayacak GD sevgisine sahipler:)) Hemen oku, çok eğlenceli bir yazı daha bekliyor seni :)

    YanıtlaSil
  23. çooooooooook güzel bir yazı olmuş mydestiny:)Çok güldüm Çok sevindim Çok kıskandım her ne kadar bu bir kurgu olsa da^^
    Sizin gördüğünüz her posteri görmüş anında gidip yapışmış kadar hissettim ayrıca!İnşallah bir gün gerçek hayatta hepimiz bugünleri görebiliriz :) :) :)
    Ve Joe yapmaz böyle diye umuyorum ne size ne de okuyanlara :D

    YanıtlaSil
  24. Çooook teşekkür ederim :P

    Biz şimdiden prova yaptık bu yazılarla, gittiğimizde acemilik çekmeyeceğiz :D Kore'ye kadar gitmişken Joe'nun böyle bir şey yapmasına izin vermeyiz ya :P

    YanıtlaSil
  25. ^_^ çoook güzel olmuş ya ellerinize en çok da zihinlerinize sağlık :) okurken yaşıyormuşum gibi oluyor gerçekten süper bir durum :D "Twinkle Girls&Pastırma Man" isim harbi dikkat çekici :D oraya gitmişken jeju adasına oaradan da japonyaya geçmelisiniz bence :)

    YanıtlaSil
  26. Çok keyifli bir macera oldu bizim için. Son bölümü merakla bekliyorum ÖZge'den. Özge bir sürpriz yapıp bizi Jeju ve Japonya'ya da götürür belki :D :P İsmimizi herkes çok benimsemiş, ne güzel :))

    Teşekkür ederim:))

    YanıtlaSil
  27. Yeni okumak nasip oldu . Yalnız koptum. Yazık yaaa biletler nerede? Ben çıldırırdım herhalde...:D Ellerine sağlık, çok güzeldi.

    YanıtlaSil
  28. Teşekkür ederim:)) Biletler kayboldu ama çözümü bulduk tabi. Seda'nın blogunda devamını okuyabilirsin =)

    YanıtlaSil
  29. Sedanın blogunda bakamıyorum davet edilmediniz diyor :'(

    YanıtlaSil
  30. Seda blogunu kapattı maalesef ://

    YanıtlaSil
  31. [...] heyecanlanıyordum. Biz sahiden Kore’ye gitmiştik. (bkz: Türk Vip’ler Kore’de) Üstelik Bigbang konserini izleyip onlarla tanışmıştık. Ne tanışması yahu kanka olmuştuk [...]

    YanıtlaSil

Hu hu!
Pek sevgili blog ziyaretçilerim. Lütfen sadece blog linkinizi bırakıp kaçmayınız. Kullanıcı adınıza tıkladığım zaman zaten blogunuza ulaşabiliyorum ben :) Blog linki yazıp kaçan ziyaretçilerin yorumlarını spam olarak işaretlediğimi bilgilerinize arz ederim^^