27 Mayıs 2012 Pazar

The City Hall: Siyaseti sevdiren dizi...

Uzun zamandır izlemek istediğim halde bir türlü fırsat bulup izleyemediği bu güzel diziyi nihayet izlemiş bulunmaktayım. Her zaman izleme listemde olmasına rağmen, "Çok sıkıcı hep siyaset!" gibi olumsuz yorumlardan dolayı biraz erteliyordum. Üstelik daha önce Cha Seung Won veya Kim Sun Ah ile tanışmamıştım. Çok sonradan Greatest Love, Scent of A Woman, My name is Kim Sam Soon gibi dizileri izleyip oyuncuları görünce ,bu iki muhteşem insanı bir araya getiren diziyi sıkıcı bile olsa izlerim dedim. Pişman değilim, dizi gerçekten çok iyiydi! İzlediğim en iyi dizilerdendi. İzlerken sahneleri paylaşmamak için kendimi tuttuğumu bilirim :) Şurada dayanamamış küçük bir post yayınlamıştım hatta... Yine de ilk iki bölüm biraz yavan gelebilir, başlangıç ne de olsa. Şimdi size kısa kısa diziyi anlatacağım, hadi bakalım..





Dizinin seyirciye hayaller kurmasına sebep olan bir yanı var. İzlerken kendimi mevkiden mevkiye geçerken buldum resmen. Önce dedim küçük düşün Nazlı! Tepeden başkan olamazsın, adım adım… Muhtar, belediye başkanı, milletvekili, falan filan derken bir de baktım Cumhurbaşkanı olmuş, Jaejoong’la el sıkışıyorum! sldjakşfdagfjdskj :P Şu ödül dağıttığımız yazıyı şimdi yazsam bu diziyi kesinlikle en gaza getirici/en umut verici dizi kategorisine koyardım.


Küçük bir şehir olan Inju’da gelişiyor olaylar. Shin Mi Rae belediyede 10. Derece bir memurdur. Genelde kahve yapmak gibi ayak işlerinden sorumludur. Jo Guk ise Siyasette büyük hedefleri ve hızlı yükselme potansiyeli olan güçlü bir siyaset adamıdır. Jo Guk’un Başkan Yardımcısı olarak Inju’ya gönderilmesiyle başlar hikâye.



(Greatest Love ile zaten kalbimi kazanmıştın Seung Won, bu diziyle bir kez daha kendine hayran bırakmanın ne gereği vardı? İçimdeki fangirl ortaya çıkıyor resmen, üstelik amca diyeceğim yaştasın! :D Adam dizinin başrolünde olmasına rağmen keşke daha fazla sahnesi olsaydı modunda gezdim.)
Obama ile arkadaş olduğu dedikodularına sahip akıllı, zeki ve başarılı bir siyasetçidir. Cha Seung Won rol için biçilmiş kaftanmış bence, o miting sahneleri çok iyiydi; vaatleri etkileyici bir şekilde ulaştırıyordu seçmenine:) (Inju vatandaşı olup oy kullanmak istemedim değil hani :P)  Bir amaç uğruna Inju’ya gelir, yükselmek için buradan başlaması gerekiyordur ama Inju kötü hatıraları olan bir şehirdir aynı zamanda. Geldiği andan itibaren herkesin ilgisini çeken bir adam olur, çünkü hakkında bir dolu dedikodu vardır. 



 Shin Mi-Rae belediyede kahve yapmakla sorumlu bir memur ama öyle hafife alınacak bir karakter değil, bir kere herkes onu küçük görürken o, kendisine resmen âşık! Bu bile Mi Rae’yi sevmek için yeterli:) Narsist bir karakteri sevebileceğimi düşünmemiştim hiç...


 Meclis üyesi Min. (Söylemeden edemeyeceğim, kadının mimiklerini çok sevdim, umarım bu da estetikli değildir :P) Dizinin kötü kadını demem biraz haksızlık olur ama içinde biraz şeytanlık yok değildi hani. Dizinin cazgırı diyelim en iyisi:) Yaptığı şeylere rağmen baştan sona severek izlediğim bir karakter oldu. Ezik Belediye Başkanını ve diğer üyeleri parmağında oynattı resmen! Shin Mi Rae ile eski arkadaş olmalarını umursamadan her fırsatta kızı aşağıladı falan... Tabi bizim kız kendini ezdirmedi hiç!  Ama derler ya hani “keser döner sap, döner gün gelir hesap döner” diye, işte o gün gelir ve bizim ikili siyasi rakip olur!


Şube Müdürü, aynı zamanda Meclis üyesinin kocası oluyor. Biraz mesafeli bir evlilik, karı koca birbirini seviyor fakat evliliklerinde bir eksik var. Çiftimiz bu eksikliği siyasetle doldurmaya çalışırken, şube müdürümüz, hep destek tam destek sloganını benimsemişçesine Mi Rae’den yana taraf olur; bu işleri hem bozar hem yardımcı olur esasen. Pamuk gibi adamdı vesselam, Min gibi bir cazgıra dayanıyor daha ne? :) Bu arada şube müdürüyle Jo Guk okuldan arkadaştırlar ve ortak bir geçmişleri vardır, Jo Guk’un öğrenme çabaları güzeldi:)


 Aforizmaların kadını! Bloğun sol üst köşesinde kötü kadın aforizmaları başlığı altında yer alan Bir cümle asla virgülle bitmez. Onun hayatında sadece virgülsün, nokta değil!” sözü bu şahsiyete aittir.  Shin Mi Rae’ye söylediği bir söz bu, bir bölüm sonra MiRae’nin verdiği cevap çok hoştu ama paylaşmıyorum, onu da izlerken görün :P Başlangıçta pasif bir kötü olduğunu düşünmüş, zararsız diye nitelendirmiştim. Dizi ilerledikçe, kadın, en kritik anlarda ‘Ben buradayım!’ mesajını verince bu düşüncem vazcaydım haliyle. Her dizide olan birbirini sevmeyen ama ticari kaygılar uğruna aileler tarafından ayarlanmış şirket evliliği klişesinden çok sıkıldım açıkçası, inandırıcı değil artık. Dizi sonunda nasıl olsa ayrılacak o ikili, doğru yolu bulacak ne diye sonunu tahmin ettiğimiz bir klişeyi her seferinde önümüze sürersiniz anlamam ki… İşte bu kadın da o klişenin kadın kahramanı. Pislik şey!


*Dizide siyasetle ilgili her türlü pislik var. İşin iç yüzünü bir nebze görüyoruz. Kulisler, seçim hileleri, vatandaşı uyutma vs vs... Diziyle birlikte görüyoruz ki bu siyasetçilerin hepsi aynı bok, ülke falan fark etmiyor.


*Yukarıdaki maddeye ek olarak istisnai durumlar da yok değil. Bkz: Shin Mi Rae. Wonder Women’ım benim!


* Shin Mi Rae kendi halinde bir belediye çalışanıyken, üstelik dağ kadar borcu varken (ve üstelik bu borç eski sevgilisine ait!) deli gibi çıkış arar kendisine ve kasabada düzenlenecek olan Bayan Balık Yarışması -daha doğrusu ödülü- tam bu noktada parlak bir fikir olarak karşısına dikilir! Yaşı 34 olsun kimin umurunda, o kendince çok güzel bir kadındır ve bu yarışmayı kesinlikle kazanmalıdır. Böylece kendini yarışmada buluverir.


*Jo Guk bir yandan Belediye Başkanının kendisine çuvallaması umuduyla verdiği Bayan Balık Yarışması sorumluluğunu istemeyerek sürdürür bir yandan da başkanın ipini çekecek dosyalar peşinde dolanır.


*Yarışmada yetenek sergileme bölümünde Jo Guk ve Mi Rae tango yaptı, çok sevdim! Hatta duvar kâğıdı yaptım, bakınız: [İtiraf ediyorum, bu duvar kâğıdını 2010 yılında yaptım, daha diziyi izlemeden. Bir arkadaş için yapmıştım, çok beğenince (beğenen kişi ben oluyorum :D) muhafaza ettim, silmedim. Şimdi bakınca alt bölümü farklı daha güzel yapabilirmişim bence, abartmışım biraz.]


***


“Bence Shin Mi-Rae rüzgâr değil, kasırgadır. Evim, arabam… Sahip olduğum her şey uçup gidebilir. Kendim bile uçup gidebilirim. Bu tehlikeli, biri bunu önlemeli. Gidecektim ama gidemedim. Rüzgâra dayanabilirim ama kasırga karşısında savunmasızım. Bunu daha önce hiç fark etmemiştim.”


***


“Kötü talihin mi var?! Bizimkinden de mi kötü? Bu kadınla ben,  gelmiş geçmiş en bedbaht kişileriz. Geçenlerde kalbimin arzuyla tutuştuğunu fark ettim ama herkes bana şiddetle karşı çıkıyor. Onu ölecek kadar çok seviyorum. Onu ölecek kadar tutmak istiyorum. Ama kalırsa, ölür; giderse de ben ölürüm!



***


*Yarışma sonucu birinci olup ama hakkı yenen, belediyedeki görevinden kovulan Mi Rae belediyeyi protesto etmeye başlar. İnatçı ve haklı bir şekilde günlerce sürdürür mücadelesini, bu süreç boyunca destek olan da çıkar köstek olan da. Hatta bu uğurda en yakın arkadaşı işsiz kalır.


*Mi Rae’nin protestosu sürerken, Jo Guk’un eline başkanın ipini çekecek bomba dosyalar nihayet geçer. Bombayı nasıl ne zaman patlatsam derken Mi Rae’yi kullanır. Belgeleri ona verir ve arkasına yaslanır; patlayan bombanın etkilerini izler: Belediye Başkanı istifa etmiştir, koltuk boşlamıştır ve yeni başkan seçilmelidir!


*Tam bu noktada Jo Guk, devreye girer ve esas niyetini açıklar. Mi Rae’nin yeni belediye başkanı olmasını ister. Bizim kız Jo Guk ve arkadaşlarının ısrarına rağmen reddeder adaylığı ta ki Meclis üyesi Min’e kadar. Ona inat, biraz da zoraki olarak aday olur.


*En başta kendisinden habersiz arkadaşı tarafından aday başvurusu yapıldığı için tamam der, çünkü aday olurken ödediği parayı %15 oy aldığı takdirde geri alabilecektir. Önceleri para için tamam derken sonradan iş çığırından çıkar.


*Jo Guk danışman olmak üzere karınca gibi çalışan bir ekip kurar, Mi Rae, seçimler boyunca hem kendi düşünceleriyle hem ekibinin düşünceleriyle çelişir, vazgeçmek ister, pes etmek ister ama her seferinde Jo Guk imdadına yetişip savurduğu aforizmalar sayesinde bizim kızı ikna eder. 


*Mi Rae ve Jo Guk  arasında seçimler süresince gayet doğal bir şekilde konuşulmamış bir ilişki doğar, bunu cidden çok sevdim :)


*Sonuç olarak Mi Rae Belediye başkanı olmuştur ama mutlu sona kavuşamamıştır akabinde olaylar olaylar… Arkasından bir sürü iş çevirilir, çalışanlar kızı iplemez, kukla yerine konur…


*Başkan olduktan sonra en sevdiğim sahne Mi Rae’nin şehirle ilgili istediği yardıma, Jo Guk’un uygulamalı olarak öğrettiği şeydi. Çok güzel bir sahneydi.


*Diğer favori sahnem yağmurlu sahne, şemsiyeyle ilgili çok hoş bir replik vardı o sahnede, izlerken not etmiştim ama paylaşıp da izlemeyenlerin şevkini kaçırmak istemiyorum :) (Dikkat dikkat bu cümlede izleyin mesajı saklıdır.)


Dizi senaryo, oyunculuk ve müzik açısından iyi olmuş. Bu diziyi izlemeyen ve izlemeyi düşünen arkadaşlar, bence izleyin. İkilinin sahneleri çok iyi, kaçırmanızı istemem. Sarangni ve yeppudaa'ya teşekkürler :) Çok iyi çalışmışsınız ^^'

12 yorum:

  1. CHA SEUNG WON... Adam her projesiyle daha derinlere sürüklüyor duygularımı. :P Yok böyle bir karizma! :D
    Politik dizilerle sorunum olmadığından hatta sevdiğimden dolayı bu diziyi ben de çok sevdim ama 10. bölümden sonra. İlk yarısı çok yavandı bence, gereğinden fazla uzatılmıştı. Asıl olaylar ikinci yarıda başlıyor ve dizi kendini burada affettirip "favoriler" arasına giriyor, annem de ben de bu noktada birleştik. İlk yarıda sorsanız diziye vereceğim puanla bittikten sonra vereceğim puan arasında dağlar kadar fark vardır.
    Evet, diziyi annemle izledim ve ben Cha Seung Won'a yavşadıkça beni terlikle tehdit etti! :D

    En sevdiğim sahneleri vs. yazmak isterdim ama diziyi izleyeli çok olduğu için aklıma bir şey gelmiyor, onun yerine senin yazdıklarını okudum, ellerine sağlık çingu yine hakkını vererek yazmışsın :)

    YanıtlaSil
  2. Yazmayı unutmuşum, duvar kâğıdı HARİKA olmuş, masalsı ve büyüleyici ^^

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel anlatmışsın çingu, valla bir daha izleyesim geldi :)
    Bu güzel diziyi izleyeli bayağı oluyor. O bayan balık bölümleridne nasıl gülmüştüm haha. Bir de diğer aday genç kızların yanında osuruyordu bizimki :D
    Ben de bizim cazgırı sevmiştim, babasını aday yaptığı sahneler çok güzeldi.
    Gerçekten de siyasetin ne menem bir bok olduğunu ortaya seriyoır bu dizi.
    Kim sun Ah enfes bir hatun, resmen en büyük hayranlarından biriyim :)
    Şimdi yeni dizisi de geliyor, hemen gelsin de izleyelim^^^
    Ellerine sğalık dostum, harikasın ;)

    YanıtlaSil
  4. bu diziye başladım dün aslında dün değil aylar önce başlayıp 5 bölümünü izlemiştim o aralar bi videolar silindi devamını bulamadım sonrada unuttum tabi:) aklıma geldi dün başka diziye başlıyacaktım(malum diziler final yaptı) ama bu yarım kalmaz dedim ve başladım 12. bölümdeyim henüz:)

    yazınında hepsini okumadım şu an belediye başkanı seçildiği yerdeyim oraya kadar okudum:)

    yalnız mi rea kadar çatlak bir karakterde görmedim:) gerçekten gaza getirici:)

    YanıtlaSil
  5. Dimi ama bence de! Neredeyse benimle yaşıt oğlu var ama hala çok karizmatik :))

    Politik dizinin böylesini ben de sevdim, çok eğlenceliydi. İlk on bölüm aynen dediğin gibiydi 10. bölümden sonra çok güzel açılıyor dizi. Hoş ben ilk on bölümü de zevkle seyrettim ama sonradan açıldığı konusundasana ve annene katılıyorum efem :) Annenle dizi izlemen zaten çok süper bir şey üstüne bir de terlik tehdidi on numaraymış :D

    Teşekkür ettim =)

    YanıtlaSil
  6. Çok teşekkürler çingu :)) Gaza geliyorum böyle yorumlar alınca :)

    YanıtlaSil
  7. Dizisiz kalırsam bir gün dönüp tekrar izleyeceğim ben bu diziyi, arşivlik :)

    Bayan balık kamp süresi çok komikti sahiden, osuruk sahnesinde çok gülmüştüm :D Ben de ikinci bilemedn üçüncü en büyük hayranlarından biriyim :) Yeni dizisini iple çekiyorum.

    Senin de ellerine sağlık :))

    YanıtlaSil
  8. Aynı durumu ben de yaşadım, birkaç gün boyunca etrafta deli gibi link/video aradım mlüyordum meraktan :D Bulur bulmaz silip süpürdüm tabi, kaçamadı :P Çok eğlenceli hareketli yerlere gelmişsin, sonrası harika ilerliyor. İyi seyirler çingu :)

    YanıtlaSil
  9. Cha Seung Won'u ben bu diziyle keşfetmiştim :D Kim Sun Ah zaten favorimdir bilirsin :) ilk bölümlerde sıkılabilirsiniz demişsin ama ben asıl ilk bölümleri çok sevmiştim, KSA'nın halleri çok komikti o mayolu haller falan :D İzleyeli 2 yılı geçti bak hala hatırlıyorum :P En sevdiğim sahne kuşkusuz tango sahnesi, ah ah :D Bu kadın bu işi iyi biliyor. Rain ve Lee Dong Wook ile olan Tango sahneleri de çok hoştu, hangisi favorim seçemiyorum bir türlü. Neyse canım çoğu zaman Jo Guk'a çok kızdığımı hatırlıyorum ama yine hafızam biraz bulanık :D Bu dizi de yarım bıraktıklarım arasında, neden devam ettirmedim bilemiyorum :D Tez zamanda kalan bölümleri bitireceğim inşallah :D

    Aneeeem daha Can you Hear My Heart var sırada, son 3 bölümü izleyemedim gitti :P

    YanıtlaSil
  10. Kadının ne çok tango olayı var di'mi? :)) Hepsi de muhteşem, ben Rain ile yaptığı dansı seviyorum en çok.. O kadar övgüden sonra diziyi yarım bıraktığını utanmadan söylemene yorum yapamıyorum. Ne olacak senin bu halin bilmiyorum :D Terlikle dövmek lazım seni =D Neyse :P

    YanıtlaSil
  11. Öncelikle harika bir yazı olmuş.İzlemeyenlere okutup bilinçlendirmek lazım^^
    Bu diziyi izleyeli neredeyse bir ay oldu.Ama sanki hiç izlememiş gibi oturup tekrar izleyesim var.Heleki yazını okuduktan sonra daha bir izleyesim geldi:)
    Şahane bir diziydi.Oyuncusuyla,müzikleriyle senaryosuyla;her şeyiyle iyi bir diziydi.İlk bölümlerde sıkılabilirsiniz demişsin.Ama ben o bölümleri de çok sevmiştim.Kim Sun Ah çok komikti o bölümlerde:)
    Ayrıca final bölümü nasıl yapılır diye diğer dizi senaristlerine izlettirmek lazım.En sevdiğim dizi finaliydi:)
    Unutmadan duvar kağıdı çok güzel olmuş,ellerine sağlık:)

    YanıtlaSil
  12. Teşekkür ederim çingu bence de izlenmeli izletilmeli :)

    Ben de tekrar izlemek istediğimde rastgele bir bölüm açıp göz gezdiriyorum. İlk bölümleri ben de sevdiim dediğin gibi çok tatlıydı ama 9-10. bölümden sonra siyasi anlamda mücadele başladığında daha çok sevdim diziyi. Çekişmeleri seviyorum :)

    İzlediğim en iyi final bölümlerindendi, haklısın.
    Tenk yuuu! :))

    YanıtlaSil

Hu hu!
Pek sevgili blog ziyaretçilerim. Lütfen sadece blog linkinizi bırakıp kaçmayınız. Kullanıcı adınıza tıkladığım zaman zaten blogunuza ulaşabiliyorum ben :) Blog linki yazıp kaçan ziyaretçilerin yorumlarını spam olarak işaretlediğimi bilgilerinize arz ederim^^