Gözyaşlarıyla bezenmiş bir blog yazısıdır bu...

... desem de inanmayın, ağlamadım. Gözyaşını bırak gözlerim dahi dolmadı :D Bir gün biri çıkar da 8 Ekim 2010'da ne oldu diye sorarsa ne saçmalıyorsun yürü git diye azarlamayın hemen :D 8 Ekim 2010'da bu blog kuruldu. Bugün blog dediğin şey kolay açılmıyor öyle, insan epey düşünüyor sonuçta: Blogspot mu, wordpress mi? :D Bir yıl önce bugün buralar tarlaydı, ben geldim de yeşerttim ortalığı :P

Neden bir blog kurma ihtiyacı hissettim tam hatırlamıyorum, keşke not etseymişim :D Blogu açarken yıldönümü olayı aklıma gelmedi hiç, yoksa ciddi ciddi bir başlangıç notu eklerdim bir yerlere :P Balık burcunun katkısıdır balık hafızalı olmam. Ha evet bir de her şeye ağlarmışız biz balık burçları. Öyle diyooolar :P

Ben önce blog dünyasını keşfettim, sıyırmışcasına günlerce blogların arşivlerini kurcaladım. Kah gülerek kah katılarak çok blog okumuşluğum vardır. Umarım bir yorum bırakmışımdır o bloglara. Blog açtıktan sonra öğrendim ki okuyuculardan gelen yorumları görmek güzel bir şeymiş. Cidden. Blog açmama sebep olacak bir blog yok malesef. Demek isterdim, şu blog benim blog açmama sebeptir diye :P Özel olarak yok genel olarak uzakdoğu ve günlüğümsü bloglar ilham kaynağımdır.

Blog açtığımda kendi kendime yazar, okurum diyordum. Öyle mi oldu? Hayır tabi. Sağolsun diğer bloggerlar hemen yorumlarıyla beni aralarına aldılar. Tüm bloglardan öğrendiğim şeyler var. Blog dünyasında yazı/emek hırsızlığı diye bir olay var mesela. İlk öğrendiğimde bildiğin şok geçirmiştim. Niye bu kadar çok şaşırmıştım bilmiyorum :D Blog dünyasında yeni olmanın saflığı diyelim.. Çalmayın yahu, fikriniz yoksa paylaşımınız da olmasın. Yok o kişinin yazısını çok beğendim diyorsan bir teşekkürle, yorumla katkı sağla. Ne diye çalıyorsun, ayıp valla. Kızdırmayın bloggerları.

Blog açtığım zaman birinci yılımı görebileceğimi sanmıyordum. Çünkü geçici bir heves olarak bakıyordum. Bir ay takılır sonra unutur giderim şeklide. Öyle olmadı bu yazıdan da anlayacağınız üzere. Benim için şaşırtıcı bir durum. Yazı yazmak benim için öyle vazgeçilmez bir tutku değil. İyi de yazdığım söylenemez. Konu Kore olunca paylaşım yapmadan olmuyor. Gönül isterdi ki Gong Yoo'nun yeni dizisiyle ilgili paylaşımlar yapmak. (Yazıda Gong'un adı geçsin maksat :P :D )

Şimdi bir şeyi itiraf edeyim size: Blogu açtığım zaman beni blogroll'una ekleyen ilk blogger sevgili Miss Nefertiti'dir. Yok itiraf bu değil :P Asıl itiraf, birinin blogroll'unda kendi blogumu gördüğümde hissettiğim mutluluk :D Gün içinde birkaç kez blogu tıklayıp listeye baktığımı bilirim ben :D Sırıtarak üstelik haha :D Burada milyonların huzurunda Nefertiti'ye teşekkür ediyorum :P Çok utandım bu itirafı yaparken :P Doğru söyleyin çabuk bunu yaşayan var mı aranızda? Tek değilsin mydestiny desin birileri.

İlk yazım şöyle olmuş. Selam vermişim sadece. Görüşürüz canlar diye bitirmişim yazıyı da :D İlk yorum sevgili Bumiesma'dan gelmiş. Çingum benim :P Kendi çapımda eğlenmek, hevesimi almak için açtığım blog işini zaman geçtikçe sevdim, hele de diğer bloggerlarla kaynaştıkça. Blog buluşmaları oluyor aynı şehirde yaşayanlar arasında. Kıskanarak okuyorum buluşma yazılarını, çok eğlenceli yazıyorlar. Uzakdoğu lokantaları ve blog buluşmaları yüzünden ilk kez İstanbul'u merak etmeye başladım. Mutlaka görmeliyim dediğim bir şehir. İmkansız da değil hani, akrabalarım var benim orada :D Bir gün blog buluşmalarına katılabilme ihtimalim var yani, haberiniz olsun :P

Neyse fazla uzatmadan birinci yılımı kutluyorum :D Siz de kutlayın emi :P Bir yıl boyunca tıklarıyla, yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan ve blogumu okunmaya değer bulan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum. Bugün bu yazının yazılma sebebisiniz:) Umarım sonraki yıllarda da böyle kutlama yazıları yazma imkanım olur.