10 Şubat 2012 Cuma

Ben buralarda değilken..

Selam!

comeback!

2012 beni olduğumdan daha tembel biri yaptı sanırım. 1 ocaktan beri blogumu güncelleyemedim bir türlü. Çocuklarım olmadan asla diyen Aliye misali (Gündüzleri birkaç kez Aliye’nin tekrarına denk geldim de :P )ben de blogum olmadan asla diyor ve geri dönüyorum. Sizi bilmem ama ben kendi çöplüğümde (Özür dilerim canım blogum, sen çöp değilsin!) ötmeyi özledim. (Tabi ben de tavuk değilim). ÖSS’ciler parantez içinde yapılan esprilerden bloggerın zeka düzeyini bulun bakalım :P

Uzakta kaldığım dönemde Kim Sun Ah festivali yaptım(ki hala devam ediyor) artık Kim Sun Ah hayranıyım, kadın ne yapsa izlerim; te o kaa!


Birkaç kez Oldboy izleme girişiminde bulundum ama son anda vazcaydım. Maalesef biraz korkak bir yapıya sahibin, daha önce de söylemiştim: biri Ce-e dediğinde ertesi gün dudağında uçuk çıkan biriyim. Bu durumda filmi izleyemedim. Ama benimle birlikte oturup izleyecek birini bulduğumda izleyeceğim.

Geçenlerde Peri Tozu filmini seyrettim. İsmi hoşuma gittiği için beklentimi yüksek tuttum ama filmi hiç mi hiç sevmedim. Peter Pan temalı bir film yapmışlar ama beni sarmadı pek. Yine de aklımda şöyle bir replik kaldı: “Onlar yemek yerken, dans ederken kavga ederken hatta tabak-çanak havada uçuşurken bile mutlu. Sanki sorulacak tüm soruları sormuşlar ve cevaplardan tatmin olmuşlar.”

Ha bu arada filmi önermiyorum. Filme adını veren sahneyi yazardım ama kesin biri çıkıp spoiler verdim diye kızar, o sahnenin de öyle özel bir yanı yoktu ya neyse :P

Son haftalarda bir şey arıyorum: ÇOCUKLUĞUM!

Evet deli gibi bebeklik fotoğraflarımı arıyorum ama yok.. Zaten hepi topu 2 veya 3 fotoğrafım vardır ama olanları da bulamıyorum. Bir tane fotoğrafımı buldum birkaç gün önce. Yüzüm net değil ama :/ Özellikle aradığım bir fotoğrafım var: Eski evimizin çatısında bulunan eski-püskü koltukta herkesin olduğu gibi benim de bir bebeklik fotoğrafım var… Hatta o fotoğrafta nenem koltuğun arkasına gizlenmiş beni tutuyor güya:) Ne hikmetse foto kayıp. Bir tane de kalabalık içinde çekilmiş ve hala albümde yerini koruyan ilginç bir fotoğrafım var. Yaklaşık 15 kadın ve anneciğinin kucağındaki minik ben varım fotoğrafta. Bu fotoğrafı size göstermek isterdim. İlginç bir foto. Bebeklik halimi azıcık sevdikten sonra tam diğer sayfaya geçecekken kokoş bir kadın görüp geri döndüm aynı fotoğrafa. O kokoş dediğim kadın gelinmiş! Meğersem bir düğün fotoğrafıymış! :D Düğün fotoğrafı olduğunu fark etmemem ve fotoğrafı ilginç kılan şey ise bütün kadınların beyaz giyinmiş olması! Haha :D Yahu düğüne gitmişsiniz insan biraz düşünür di’mi ama?! Bana bile beyaz giydirmişler! :D Eskiden insanlarda hiç ince düşünce denen şey yokmuş, anladım :P Resmen hepsi gelin gibi beyaz elbiseler giymiş. Geline de yazık acıdım, hem herkesle aynı renk kıyafet giymiş hem de çirkin! (Hayatımda gördüğüm en çirkin gelindi)

Teyzemlerde bebeklik fotoğrafımın olması ihtimali varmış, inşallah çıkar bir yerlerden. Çıkması lazım çünkü ben daha bebekken teyzem bir makine filmi benim fotoğraflarımı çekerek bitirmiş. (Gerçi hep aynı poz ve kıyafetlerle çekmiş duyduğuma göre ama :P ) Fotom çıkarsa bu yazıyı güncelleyeceğim :P Ne çok fotoğraf dedim di’mi, sıkıldım kendimden..

Bu arada yatağımın altında duran eski dolabımızın bir çekmecesinde ıvır zıvırlarım vardı, onları temizledim. Çekmece nihayet boşalıp çöpe gittiği için annem sevinmiş olmalı. Çekmecede birkaç CD buldum. Tuna Kiremitçi’nin yazdığı, İclal Aydın’ın seslendirdiği şiir/yazı gibi bir şey buldum, hiç açılmamış. Ben de açmadım, çöpe attım. Sonra adamlar o kadar hazırlamış bense bir çırpıda çöpe gönderdim diye vicdan yaptım ama sonra kendimi teselli etim: CD’yi çöpe değil geri dönüşüm kutuna atmıştım. Görevliler fark edip alırlardı, paketi bile açılmamış yepisyeni bir CD sonuçta. Hiç olmadı hayat döngüsüne takılırdı vs vs vs….

2 tane de Kdrama CD’si buldum. Onca dizi varken gidip Winter Sonata ve A Love to Kill dizilerini CD’ye atmışım. Winter Sonata’nın sadece 10 bölümünü izlemiştim. İzlerken resmen içim şişmişti, çok yavaş bir diziydi bana göre. Sonunu getiremeyip yarım bırakmıştım en son. A Love to Kill’in sonu biraz şey olsa da sevdiğim dizilerden. Bi Rain’in o pasaklı halinden temiz hale geçişi en favori sahnemdir hala! :P :D Bu iki CD’de geri dönüşüm kutusuna yollandı tabi. Her an birileri daha Kdrama müptelası olabilir :P

En çok da 3 tane çocukluğuma dair hediye kitap buldum. Biri Sihirli Kozalaklar/ Kemal Sezer, diğeri ilkokuldaki müdür yardımcımızın yazdığı Yaşlı Nine ve Tilki, üçüncüsü ise; Portakal Kız! Bu kitapların varlığını bile unutmuşum ben. Portakal Kız’ı yeniden okumaya başladım, içeriğini biraz unutmuşum zaten..

Bulduğum en bomba şey ise hatıra defterim! :D Hemen birkaç örnek göstereyim.

hatıra defteri

Teyzem almıştı bu defteri, hatırlıyorum:) Ortadaki kalpli çerçeveyi dolduracak bir idolüm yokmuş sanırım o zamanlar :P
anı defteri


Hatıra defterlerinin bir numaralı sözü: “Unutma! Unutulanlar unutanları asla unutmaz!”Bu arkadaşımı hala tanıyorum. Geçenlerde evlendiğini duydum. Tam bir şok!


anı yaprağı


Canım arkadaşım! 2 tane dost dediğim insan var hayatımda birisi şu satırların sahibi. O zamanlar böyle sağlam bir dostluğumuz olacağını asla düşünemezdim. Onun da pek düşünmediğini yuvarlak içine aldığım bölümden tahmin etmek pek zor olmasa gerek..




Cidden aynen böyle oldu :D


Espri :P :D


Bu kişiyle de hala ve hala (!) arkadaşız :D İlkokuldayken bu uyuz beni sürekli kovalardı.


Offff ne berbat bir yazın varmış öyle arkadaşım! Oysa yazısı kötü olan kişilerle arkadaşlık etmezdim ben :P

Birisi hayatta en güvendiğim insan sensin yazmış ve sayfa sonuna bu hayatta babana bile güvenme diye not düşmüş! :D Birisi, hoşlandığı çocukla arasını yapmaya çalıştığım için teşekkür etmiş, olmaması kadermiş! :P :D Daha ne geyikler, ne kalbin kadar temiz sayfalar var… Hatıra defteri tutan erkek var mı çok merak ediyorum :D Neden bu tarz şeyleri biz kızlar yapıyoruz hep..

Bir de birkaç kitapçık buldum. Şiir, yazı, söz vs.. İçlerinden birinde doğum gününe göre kişinin hangi ağaç olduğunu belirten bir yazı vardı. 01-10 Mart arası doğan kişiler salkımsöğüt ağacı oluyormuş. 9 Mart’ta doğdum. Salkımsöğütün özellikleri şöyleymiş: Güzel ve çok melankoliktir. Etkileyicidir. Güzel ve zevkli şeylere meraklıdır. Seyehat etmeyi sever(Külliyen yalan, hiç sevmem!) Hayalperesttir(Hem de nasıl, ders çalışırken göreceksiniz beni! :P ) Kaprisli ama dürüsttür. Başkalarının duygularına önem verir. Çabuk etki altında kalır ama beraber yaşanması zordur. Talepkardır. Sezgileri kuvvetlidir. Aşıkken acı çeker ama demir atabileceği birini bulur.

Çekmeceden resmen ilkokul dönemim çıktı, vay beee :D

*Mail veya facebooktan mesaj atıp ps derslerini soranlar oldu yokluğumda. Yakında yeni ders eklemeyi umuyorum.

En önemli şeyi yazmadan yazıyı sonlandırıyordum az daha.. Bu yazı benim 100. yazım. Daha özel bir konu seçip daha güzel bir yazı yazmayı isterdim ama olduğu kadar artık:) Hadi “Daha nice nice…” şeklinde yorumlar yapıp kutlayın beni:)

Şu sıralar ben şu, bu ve o şarkılarını dinliyorum. Siz de dinleyin:)

28 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş..Ben de ilkokul dönemimi, hatıra defterlerimi hatırladım..Benim 3 tane hatıra defterim vardı resmen, beğendiğimi almışım:DBir tanesi neyime yetmiyorsa:)
    Blogunu severek takip ediyorum mydestiny..İnşallah nice nice yıllara:))

    YanıtlaSil
  2. Gece gece çok güldürdün beni yaaa :D :D
    Benim de öyle günlük gibi şeylerim oldu ama kaybettim galiba bir çoğunu.Zaten bulmama da çok gerek yok gibi aşağı yukarı sende yazanların aynısıdır :D ayyy bi de şu 'bu sayfayı bana ayırdığın için....' klişesi sen nesin yaa?(Yalnız kesin ben de yazmışımdır birilerine :D ) Tiamo bitanem ve sivilcem komik en azından^^

    Bu arada özlettin kendini bu kadar çok ara verme(çok ara verme diyende ben sankim sankim kendim sürekli yazarmış gibi!).Ve de tebrik ederim daha nice nice postlara :D :D acaba ben de bir gün 100. yazımı görebilecek miyim merak ediyorum.

    Ps derslerine ben de çooook önceden bakmış denemiştim.Ama bi daha yapmayınca öğrendiğim iki üç şeyi de unutmuşum onu farkettim.Umarım üşengeçliği bir kenara bırakır tekrar başlarım.Ps u seviyorum çünküüü :) ....(yeni öğrendim ne kadar doğru bilmem ama çünkü değil çünki diye yazılıyormuş bu o_O ama ben inanmamaya devam edeceğim o ne öyle çünkiii)

    Dinlediğin şarkıları ben de seviyorum zaten Göksel'in tüm albüm çok güzel olmuş :))

    Kalbin kadar temiz blogunda bu yorum için bana yer ayırdığından dolayı çok teşekkürleeer :P :P

    YanıtlaSil
  3. o tembellik büyük bi kısmımızı vurdu zaten ne hikmetse artık :D çocukluk fotoğraflarımı koymak için büyük bi albüm almıştım kendime sözde bütün geçmişim orada olacaktı falan ama annem vermemişti kaybederim diye fotoğraflarımı. sanki yiyeceğim hepsini alıcam başka albüme koyucam alla alla -.- senin teyzenin yaptığını benim ebeveynlerde yapmış. 1 günü resmen fotoğraf çekmeye ayırmışlar ama hepsi aynı kıyafet var üzerimizde ahaha. artık değiştirmeye mi üşendiler ne :D
    ah o hatıra defterleri hayatımın rezilliğini içeriyorlar. bizim okulda her sene moda olurdu o ve biz de istikrarlı bir şekilde her sene alır yazdırırdık aynı kişilere. şimdi açıp okusam hepsini nasıl gülerim düşünemiyorum bile :D biz bide sayfa sonuna mani falan koyardık. sepet sepet yumurta, sakın beni unutma...falan ne saçmalardık eskiden ya ahaha. o evlilik haberinden ben de aldım 2 tane yaş olarak düşününce verdiğim tepki farklıydı ama asıl "e okul?!" tepkisini vermiştim. kısmi bi şoktu anlayacağın :D bizde erkekler de yazdırırdı hatıra hatta ortaokulda anket defteri modası çıkınca bizim sınıfın erkekleri baya gelip yazdırıyordu :D "anket sahibi hakkında düşünceleriniz neler?" sorusundan nefret ederdim bir türlü yazacak 2 satır laf bulamazdım diye :D
    o ağaç özellikleri ne garipmiş :D 24 eylül için ne yazıyor rica etsem bakar mısın? merak ettim baya :D

    tebrikler 100.yazın için şakşakşak* :D daha nice nice yazılara hehe :D

    YanıtlaSil
  4. madem istemişsin hemen en başta bunu söyliyim: "nice nice 100 yazılara kuzuuuu!" :) :D gayet de güzel ve özel bir yazı olmuş, hem senin ilkokul çağlarına gittik hem de kendimizinkine (hatıra defteri tutmayan var mıydı acaba? :P) hatıra defterinde yazanlar da bombaymış: "arada bir gıcıklık yaptın" ahahah, naptın acaba kıza? :D :D

    bi de yazının girişini çok sevdim: "Sizi bilmem ama ben kendi çöplüğümde (Özür filerim canım blogum, sen çöp değilsin!) ötmeyi özledim. (Tabi ben de tavuk değilim). ÖSS’ciler parantez içinde yapılan esprilerden bloggerın zeka düzeyini bulun bakalım " ahahah, komik şey :D :D

    bi de çocukluk resimlerini scan edip bloga eklesene. hep koreli ünlülerin çocukluğunu seviyoruz, biraz da kendi arkadaşımıza "agucuk gucucuk ne şekermiş!" yapalım ;)

    YanıtlaSil
  5. Yazıyı okuyunca kendime nostarji yaptım resmen.Ben hatıra ve anket defterlerimi bi kaç sene önce çöpe yolladım. İş olsun sanki koycak yer yoktu niye attıysam >.<

    Resim konusunda bende acayip dertliyim. Abim ilk çocuk olduğu için albümler resim kaynıyor. Kardeşimde kazandibi onunda bi ton var hatta ben çektim hepsini :) Ben doğduğum sırada ev inşaatı olduğu için kimse çekmemişte miş miş. Her zaman kendimi acındırırım "Annem beni zaten istememiş bi fotoğrafım bile yok" diye cidden annem beni istememiş.Bi çocuğa böyle bişey söylenir mi ya psikolojimi kimse düşünmüyor. :D Gerçi bu durumu bildiğim halde "diğerlerini boşuna doğurdun ben sana yeterdim" deyip yüzsüzlüğün dibine vuruyorum arada. Hayalim tek çocuk olmak :P

    "A Love to Kill’in sonu biraz şey olsa da sevdiğim dizilerden." spolier vermiyim diye emek harcamışsın. Bencede o son baya bi "şey"di. Finali sevmedim :)
    Bi yüz yazı daha yazar bloğunu geniş geniş bol içeriklerle oldurursun inşallah. Çukahyeee :)

    YanıtlaSil
  6. hoşgeldin öncelikle:))

    vayy neler bulmuşsun öyle.. benim de böyle bir defterim vardı galiba.. pek hatırlamıyorum:))) ama şu an yok.. çoktaaaannn çöpe yollanmış yani.. geçmişime duyduğum saygı buradan da anlaşılıyor işte:D

    yazılanları okurken ilkokul zamanlarımı hatırladım.. ne güzel yıllardı onlar.. en saf en komik hallerimiz.. mesela sana açık açık "sana gıcık oluyorum" diyebilmiş arkadaşın.. şimdi kim kimin arkasından napıyor belli değil.. hey gidi heyy:D

    neyse uzatmayacağım fazla.. dediğin gibi nice nice niceeee 200lü 500lü yazılara:D

    YanıtlaSil
  7. okurken çok eğlendim, aklıma kendi ilkokul zamanım geldi, benimde var bi tane hatıra defterim aynı seninki gibi :) ayrıca bence de bu hatıra defteri biz kızlara özel bişey :D:D umarım bebeklik fotoğraflarını bulursun bu arada benim de bi tane albümüm vardı taşınırken kayboldu, çok üzüldüm baya hatta ilk farkettiğimde ağlamıştım.. sonra 7 sene sonra taşınırken eşyaların bi kısmını koyduğumuz depodan çıktı ve hepsi sapasağlam :D:D nası sevindim anlatamam inşallah sende bulursun :D
    ayrca nice nice 100 yazılara inşallah :D

    YanıtlaSil
  8. Üç hatıra defteri mi?! Cidden bir tane neyine yetmemiş:))

    Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  9. Hiç günlük tutmadım, şimdilerde keşke tutsaymışım diyorum, kesin saçma şeyler yazmış olurdum :P O klişeyi ben de yazmışımdır % 100 eminim! :D Hele de aklıma yazacak bir şey gelmemişse sırf sayfa kalabalık görünsün diye yazmışımdır, biliyorum kendimi :P

    Sen de eski güncel günlerine geri dönmüşsün öyle deme.. Yine de ara verince tekrar yazmak kasıyor insanı, fark ettim. İnşallah senin de 100. yazını okur, tebrik yorumu atarız:)

    Ps derslerini kolay anlatmaya çalışıyorum aslında ya :/ Tekrar başladığında takıldığın yer olursa sor mutlaka, elimden geldiğince yardımcı olurum ;) TDK'nın sitesine baktım orada da "çünkü" diye geçiyor. Çünki çok itici :P

    Göksel'in son albümü yine şahane, dimi, ben de çok sevdim. Sürekli dinliyorum.

    hahaha :D O son cümleyi mutlaka biri yazar diyordum :P
    Yorumun için teşekkürler çingu:)

    YanıtlaSil
  10. Geri dönüşün çok güzel oldu çingu, bayıldım yazıya^^

    O defterler, o yazılar, o espriler hepsi geçmişin güzel anlarının tekrardan önüne gelmesi gibi. Ben günlükleri attım, hatta yaktım haha ama bu gibi hatıra defterlerime ne oldu hiç bilmiyorum :D Yıllıklarım duruyor sadece :) Bizim sınıfta kızlar, erkekler herkesin vardı ve klasik cümle de şuydu: Bana kalbin kadar temiz olan bu sayfayı verdiğin için teşekkür ederim canım arkadaşım. Hahaha, hala aklıma geldikçe gülerim :D

    Ellerine sağlık, özlemişim seni ve yazılarını :)

    YanıtlaSil
  11. Ara ara bende oturup okurum arkadaşlarımın yazdıklarını hatıra defterime.Bende de hiç değişiklik olmamış o günlerde kimle yakınsam halada onlarla yakınım onlarla görüşüyorum sadece ilkokuldan.
    Ablamın ve kardeşimin albüm albüm fotoğrafları varken benim çok az fotoğrafım var ne yazık ki.Buda ortanca çocuk olmamdan kaynaklanıyor.Bu ortanca çocuk olmakla ilgili bir yazı yazmalıyım sanırım :)
    Benim blog açmama neden olan sebeplerden birisin.Beni bu konuda yüreklendirdin ve tüm sorularıma bütün içtenliğinle cevap verdin.100.yazın için tebrik ediyorum ve bir daha bu kadar uzun bir ara vermemeni istiyorum senden.Ellerine sağlık^^

    YanıtlaSil
  12. yazmayım diyordum o cümleyi ama şu sıralar soğuk espri konusunda kendimi tutamıyorum :D Çünkü konusunda içimi ferahlattın valla :) Bir arkadaşım zihin dili kursuna gidiyor her hafta saçma bişeylerle gelip başımızın etini yiyor da bu da onun bi eseri :) Yarın okulda bir uğraşayım onunla^^
    Ps derslerini sen olabildiğince kolay anlatıyorsun zaten sadece ben senin yaptığın örnek dışında hiç pratik yapmıyorum.Bir kez yapayım sonra öğrenmiş oluyum diyorum.Ee tabi o da olmuyor :D
    Ve o zaman başlayınca başını ağrıtabilirim uyarmadı deme :D :D

    YanıtlaSil
  13. Hatıra defteri temalı bir yazıya o yorum şarttı ama öyle deme:)

    YanıtlaSil
  14. Biliyor musun ben de öyleymişim. O zamanlar kiminle yakın arkadaşsam şimdi de öyleyim..

    Ben de ortanca çocuğum ve bir ara oturup ortanca çocuk sendromlu bir yazı döşemeyi falan düşünmüştüm :P Yazılması gereken mühim bu konu bence :)

    Ne demek efenim, eskiler (100. yazımı yazdığıma + 1. yılımı kutladığıma göre eskilerden diyebilirim kendime sanırım :P) yenilere yardımcı olmalı:)

    YanıtlaSil
  15. Demek erkeklerin de hatıra defterleri, günlükleri varmış, bunu öğrendiğime sevindim. O cümle olmazsa olmazdı, o olmasa neyle dolduracaktık o satırları :P

    Ben de yorum okkumayı, cevaplamayı özlemişim:)

    YanıtlaSil
  16. Vay bir albüm dolusu fotoğrafı önce kaybedip, sonra bulman süpermiş. Darısı başıma! :)

    Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  17. Hoşbuldum:)

    Ben de bir an çöpe yollasam mı diye düşünmedim değil.. Hala kararsızım, bir sonraki dolap temizliğinde çöpte olabilir geçmişim :P O kişi bugün benim en yakın arkadaşım, çok açık sözlüdür insan hatıra defterine öyle şeyler yazar mı hiç :P Ayıp :)

    Teşekkür ederim, inşallahhh!:)

    YanıtlaSil
  18. Ben de bir süre sonra çöpe atarım kesin :D

    Yoksa sende mi ortanca çocuksun? Ortanca çocuklarda var böyle talihsizler yahu:) Senin acındırma taktiği çok iyiymiş, ben de yapacam evde :D Tek çocuk sıkıcı olurdu ama ya, öyle deme. İyidir kardeş.

    Spoiler vermemek için şey yazdım izleyen bilir nasıl olsa diye :D Ben de sevmedim :)

    Teşekkür ederimmm! :)

    YanıtlaSil
  19. Teşekkür ederimm:))

    O kişi şu an en yakın arkadaşım ilk görüşmemizde ne yaptım da bunu yazdın diye soracağım valla, çok merak ediyorum! :D

    Benim de niyetim blogumda bebeklik fotoğrafımın olması aslında, daha iyi bir fotoğrafımı bulursam eklicem :P Kıvır kıvır saçları olan sevimli bir bebekmişim:)

    YanıtlaSil
  20. Sadece beni vurmaması güzel :P

    Annem de aynısını yapıyor, kimseye vermiyor fotoğrafları, kaybederiz diye.

    Anket defterleri hatırladım yorumun sayesinde! Evet yahu anket doldururduk bir de. En çok kasan soru da 2 satırlık cevap yazma alanı olan anket sahibi hakkında düşünceleriniz?! Tam o nokta klişenin dibine vurduğuma eminim :D Arkadaşlarımdan ikisi evlendi ve hala şaşkınım,bu yaşta ne evliliği :/ Hem dediğin gibi okul...

    24 Eylül fındık ağacıyla eşleşiyormuş. Özellikleri: (Olağanüstü) Çekici, anlayışlı, insanları nasıl etkileyeceğini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girişken hatta dövüşken biridir. Popülerdir. Psikolojik durumu çabuk değişir. Kaprisli bir aşıktır. Ama dürüst ve eşine toleranslı davranır. Kusursuz bir yargı yeteneği vardır.

    Fena değil ha, ne dersin:))

    YanıtlaSil
  21. o hatıra ve anket defterlerini çıkarıp eski rezilliğimi gün yüzüne mi çıkarsam bilemedim :D

    psikolojik durumumdan emin değilim dışarıdan bakan biri daha iyi değerlendirir ama diğerleri uydu :O sevdim ben bu ağaç işini hehe. yazdığın için sağol :)

    YanıtlaSil
  22. Bence çıkar bir gün yaz bloguna, bir nostalji de senin yazınla yapalım :D

    Rica ederim ne demek =)

    YanıtlaSil
  23. Sürekli yorum yapacak oluyorum, araya başka bir şey giriyor :D
    Canımcım 100. yazın kutlu olsun :D Yeni siteniz de hayırlı olsun, seni çok az tanıyorum, iyi bir insansın eminim ama bana bir kere gıcıklık yaptın olsun önemli değil :D :)))))))))))))) Bana kalbin kadar duru bu mavi yorum kutusunu ayırdığın için teşekkürler :D Te amo çingu!
    son olarak sana kazık bir soru soracağım beri bak , arkadaşlığımız buna bağlı :P
    :I .... :D .... :(.... bu 3 surattan birini seç! Hayatında bu 3 yüzden birini kullanacaksın. Seçim Senin :D
    <3 Sarangheee <3

    YanıtlaSil
  24. Komawo çingu!

    Yine çok formundasın, çok eğlenceli bir yorum olmuş bu! :D Yorumlarına bayılıyorum:)))

    Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  25. çok hoş bir yazı olmuş mydestiny :) ellerine sağlık :)
    benim de acilen çekmecelerime bir el atmam lazım ama "şunun hatırası var, bu arkadaşımın hediyesiydi" diye diye kıyamıyorum atmaya :) yakında ev çöp eve dönecek ya hayırlısı :)
    hatıra defterin çok hoşmuş :) bütün yazılara .esprilere bayıldım ama "en güvendiğim sensin deyip ardından "babana bile güvenme" yazan arkadaşına koptum hahaha :D arkadaşın hem gerçekçi hem de oldukça nazikmiş anlaşılan :D
    bu arada 100. yazın hayırlı olsun ^^ daha nice yazılara :D

    YanıtlaSil
  26. Gül gül öldüm :D Bu ne şatafatlı giriştir ^^ Kişisel yazı yazmaktan çekinen biri için çok eğlenceli ve güzel yazıyorsun bu tarz yazıları daha çok bekliyorum senden çingu :) Geri dönüş muhteşemdi doğrusu, darısı başıma inşallah ^^

    O kadar uğraşıp yaptığın dizi arşivinden 2 diziyi niye çöpe attın ki cık cık cık ^^ Saklasaydın keşke belki isteyen olurdu hani ben gibi :S

    Ayy ben nedense hatıra defteri bulunca hiç bakamam. Onları okurken çok utanıyorum, doğru dürüst 2 çift laf etmediğim insan nasıl da döktürmüş pehhh diyorum. Bir de okurken o tarz süslü şeyleri yazamadığım aklıma geliyor. Hey gidi günler hey. :D

    Dahaa nice bol yazılı günlere inşallah... 200. yazının kutlamalarını da çok vakit geçmeden yapmak ümidiyle öpüldün :D

    YanıtlaSil
  27. Ben bu kez acımadım ne varsa çöpe yolladım ama bugün tekrar temizlik yapsam bir o kadar daha çöp çıkar, düşün halimi :D Senin de en yakın zamanda çöpe gitmesi gereken eşyalarından kendi kas gücünle kurtulabilmeni umuyorum :P

    Çocukluk işte, dürüst zamanlarımız :P

    Teşekkür ederimmmm! :)

    YanıtlaSil
  28. Asıl senin yorumun girişi harika. Oturup 100 yazı daha yazıp 200. yazım için sizden tebrik isteyebilirim, o derece! :P O kadar genişti ki arşiv yer kaplıyordu, attım mecburen :P Çok haklısın, insan samimi olmadığı kişilerin yazdıklarını okuyunca cidden utanıyor. Tecrübeyle sabitledim bunu :)

    Teşekkür ederim cesaret vere yorumun için :D

    YanıtlaSil

Hu hu!
Pek sevgili blog ziyaretçilerim. Lütfen sadece blog linkinizi bırakıp kaçmayınız. Kullanıcı adınıza tıkladığım zaman zaten blogunuza ulaşabiliyorum ben :) Blog linki yazıp kaçan ziyaretçilerin yorumlarını spam olarak işaretlediğimi bilgilerinize arz ederim^^